Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Hakkında Genel Bilgi

Pilonidal sinüs (kıl dönmesi) vücudun tüm bölgelerinde (kasık, saçlı deri, parmak arası vs) görülebileceği gibi genellikle kuyruk sokumunda ortaya çıkan, içerisinde kıl ve iltahab bulunan küçük keseciklerden oluşan bir hastalıktır. Hastalık genellikle genç erişkin erkeklerde görülmektedir. Obezite, aşırı terleme, tüylü vücut gibi nedenler hastalığın oluşmasına zemin hazırlar.

Pilonidal sinüs sıklıkla dökülen tüy ve kılların bu alanda birikmesi ve özellikle de sıcak ve ter ortamında, vücudun hareketleri ile kılların deri altına girerek önce küçük kistik yapılar oluşturması sonrasında iltahap ve akıntıya neden olmasıyla başlar. Masa başı işler gibi uzun süre oturarmak zorunda olunan işlerde çalışanlarda daha sık görülmesi de bu sebepledir.

Hastalar kuyruk sokumlarında ağrı ve sürekli akıntıdan şikayet ederler. Çamaşırın üzerine de geçebilen bu akıntı hayat konforunu ciddi bir şekilde bozar. Bazense hastalık “akut apse” formuyla ortaya çıkar. Bu durumda ise kuyruk sokumundaki ağrı dayanılmaz bir hal alır ve ateş halsizlik gibi ek belirtiler de ortaya çıkabilir. Acilen müdahale edilmesi gerekir.

Başlangıç aşamasındaki hastalık, basit hijyen kuralları, uygun temizlik ve epilasyon gibi yöntemlerle kolayca çözümlenebilir. Ancak hastalığın ilerleyen durumlarda kalıcı çözüm için başka tedavi yöntemleri uygulamak gerekir.

Pilonidal sinüs cerrahisi üzerinde onlarca yöntem tarif edilmiştir. Bu ameliyat yöntemleri bilimsel araştırmalar ile birbirleriyle karşılaştırılmış ve üstünlükleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Buu hastalık ve hasta grubuyla, askeri hekim geçmişimiz nedeniyle, en çok karşılaşan ve doğal olarak en çok tecrübeye sahip olan cerrahlardan biri olarak tecrübelerimiz göstermektedir ki, tedaviside olabildiğince ameliyatsız ya da minimal invazif yöntemlerle gerçekleştirilecek ameliyatlar uygulanmalıdır. Uygun bir şekilde yapılacak olan tedavi ile hastaların korkulu rüyası olan nüks (tekrarlama) sorunu en aza indirilebilir.

 

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Nedir?

Pilonidal sinüs, kuyruk sokumu lokalizasyonunda görülen, sıklıkla saç ve sırttan dökülen tüy ve kılların küçük kistik yapılar şeklinde cilt altında birikmesi ile karakterize bir hastalıktır.

Biriken bu küçük kistik yapılar, uzun süre sessiz (belirti vermeksizin) bulunabileceği gibi enfeksiyonun ortaya çıkması ile iltahap, akıntı ve hatta apseye de neden olabilmektedir.

 

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Belirtileri Nelerdir?

Hastalık genellikle akıntı ve ağrı şeklinde belirtiler ile ortaya çıkar. Akıntı sıklıkla açık kırmızı renkli, sürekli çamaşırda lekelenmeye neden olan aynı zamanda özellikle yaz aylarında ciddi kaşıntı ve kokuya neden olacak bir karakterdedir.

Uzun süre tedavisiz kalan hastalık durumunda akıntının olduğu açıklığın kapanması ile birlikte drene olamayan akıntı kaynaklı işin içerisine apse oluşumu da girer. Apse çok şiddetli ağrı ve ateş şeklinde belirtilere neden olur.

 

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Tedavisi

Pilonidal sinüs hastalığının tedavisi konusunda birçok cerrahi tedavi yöntemi tarif edilmiştir. Tarihsel perspektifde değerlendirilecek olursa yapılan ameliyat yöntemlerinin esasını hastalıklı alanın çıkartılması (eksizyon) ve daha sonra ortaya çıkacak olan boşluğun (defektin) kapatılması oluşturmaktadır. Bu boşluğun kapatılması direk karşı karşıya getirmek (primer onarım) şeklinde olabileceği gibi başka bir dokuyu o alana kaydırmak (flep yöntemleri) şeklinde de olabilmektedir. Bazen de hastalıklı dokunun çıkartılması ve oluşan defektin kendi kendine kapanması (sürekli pansumanlar) şeklinde de bu süreç götürülebilmektedir.

Günümüz modern cerrahi anlayışı içerisinde bu eksizyonel (cerrahi olarak dokunun çıkartılması, dikiş atılması vb.) yöntemler terkedilmektedir. Bunun yerine kist boşluğunun içerisinin temizlendiği ve boşluğun içeriden kapatılmaya (kimyasal ajanlar, lazer vb.)  çalışıldığı yöntemler almaktadır.

 

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Ameliyatsız Tedavisi Nasıl Yapılır?

Pilonidal sinüs hastalığının ameliyatsız tedavisinde amaç hastanede yatmayı gerektirmeyen ve sonrasında da ciddi iş gücü kaybına neden olmayan tedavi yöntemleridir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri, poliklinik koşullarında lokal anestezi altında, kolaylıkla uygulanabilen işlem sonrası ağrının olmadığı ve ertesi gün hastanın tüm günlük faaliyetlerine devam edebildiği, pansuman gerektirmeyen son derece konforlu tedavi yöntemleridir.

 

Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Cerrahi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Pilonidal sinüsün cerrahi tedavisi dendiğinde anlaşılan eksizyonel (hastalıklı dokunun çıkartılması ve yerine sağlıklı dokunun getirilmesi) yöntemlerdir. Bu yöntemler spinal anestezi altında yapılmakta ve hastanın uzun süre hastanede yatmasına ve sonrasında ciddi işgücü kaybına neden olmaktadır. Modern cerrahi anlayışımızda çok özellikli olgular haricinde, özellikle ilk ameliyat yöntemi olarak uygulanılması önerilmemektedir.

 

Sizlerden gelen sıkça soruları Prof. Dr. İlker Sücüllü cevaplıyor…

 

Kıl dönmesi iltihabı nasıl patlar?

Kıl dönmesi iltahabı çok şiddetli kuyruk sokumu ağrısı ve ateş yapar. Bu şikayetler hastayı genellikle acil olarak hastaneye başvurmak zorunda bırakır. Eğer bu aşamada yakalanırsa apse cerrahi ile kontrollü bir şekilde drene edilebilir. Başvuruda gecikme olursa spontan (kendiliğinden) apse patlar ve drenaj oluşur. Kontrollü drenajın anestezi altında bir cerrah tarafından gerçekleşmesi durumunda nüksler de (hastalığın yinelemesi) ciddi oranda azalmaktadır.

 

Kıl dönmesi ameliyatı can acıtır mı?

Anestezi altında (lokal) bir işlem olması nedeniyle kesinlikle böyle bir durum söz konusu değildir. Uzun süredir bu ameliyatları yapan bir hekim olarak kendi hastalarımdan bu şekilde bir geri bildirim almadığımı gönül rahatlığı ile ifade edebilirim.

 

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası tekrarlar mı?

Tüm kıl dönmesi ameliyatlarında (eksizyonel yöntemler de dahil olmak üzere) böyle bir risk söz konusudur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ameliyat sonrası süreçte tekrarlama nedenlerinin (epilasyon, uygun temizlik yöntemlerinin öğretilmesi vs) ortadan kaldırılmasıdır.

 

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası ağrı olur mu?

Minimal invazif yöntemlerde (fenol, lazer vb.) ameliyat sonrası ağrı olmamaktadır.

Bu durum tamamen seçilecek ameliyat yöntemiyle ilişkilidir. Eğer eksizyonel bir yöntem ile ameliyat durumu söz konusu ise sonrasında ağrılı bir pansuman dönemi olabilmektedir.

 

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası tuvalet nasıl yapılır?

Çok özel durumlar (kıl dönmesinin makata yakın yerleşik olması gibi) haricinde, tuvalet alışkanlıkları ile kıl dönmesi ameliyatının bir ilişkisi olmaz. Eğer eksizyonel (klasik yöntem) uygulanmışsa tuvaletten sonra temizlik sırasında yaraya özen göstermek gerekir.

 

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası yara ne zaman iyileşir?

İyileşme, akıntının azalması ve yaranın kapanması olarak ifade edilecek olursa minimal invazif (Fenol, lazer vb.) yöntemler sonrasında kısa süre içerisinde gerçekleşir.

 

Kıl dönmesi ameliyatı sonrası nasıl beslenmeli?

Bu konuda özel bir beslenme yöntemi yoktur. Ancak anal bölgeye yakın bu ameliyatlar sonrasında hastanın konforu açısından kabızlık ve ishal yapacak gıdalardan uzak durulması, posalı beslenme ve bol su tüketimine özen gösterilmelidir.

 

Kıl dönmesi flap nedir?

Eksizyonel (doku çıkartılarak) yöntem ile ameliyat edilen bir hastada oluşacak olan defektin kapatılması için kullanılan komşu doku parçasına verilen isimdir. Pilonidal sinüs tedavisinde oldukça tartışmalı bir tedavi yöntemidir.

 

Pilonidal sinüs kendiliğinden geçer mi?

Hastalık seyredebilir ancak neyazık ki kendiliğinden geçmez.

 

Pilonidal sinüs ameliyatı sonrası delik oluşur mu?

Hayır oluşmaz ancak burada ameliyat sonrası takibinde dikkatle yapılması gerektiğini de vurgulamak gerekir.

 

Pilonidal sinüs ameliyatı ne kadar sürer?

Planlanan ameliyat yöntemiyle alakalı bir durumdur. Minimal invazif bir yöntem ile ameliyat durumu söz konusu ise birkaç dakika içerisinde ameliyat tamamlanabilmektedir.

Eksizyonel yöntemlerde bu durum bazen birkaç saate kadar da uzayabilir.

 

Pilonidal kist apsesiz ne demek?

Kisitin (pilonidal sinüs dokusunun) enfekte olmamış haline verilen isimdir.