Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

Kılların normal bulunmaları gereken yerin dışında cilt ve cilt altına doğru ilerleyerek hastalık oluşturma durumuna verilen isimdir.  Kıl dönmesi hastalığı vücudun tüm bölümlerinde görülebilir. Genellikle genç yetişkin bireylerde, özellikle erkeklerde kuyruk sokumu lokalizasyonunda sıkça görülebilmektedir.  Düşünülenin aksine sadece o bölgede yer alan kılların yanı sıra ense ve sırttan dökülen kıllar da hastalığa neden olabilmektedir. Hastalık yıllar içerisinde yavaş bir biçimde gelişmektedir. Bazen çamaşırı kirleten bir akıntı bazen de ani gelişen bir apse şeklinde kendini gösterebilmektedir.

Kıl Dönmesi Nedir?

Vücudun kuytu alanlarına uzun süreli olarak kılların dökülmesi ve bu kılların bu alanda cilt altına doğru ilerleyerek kistleşmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu kist çoğu zaman sessiz bir biçimde bulunup hiç klinik belirti vermeyebilir. 

Ensede, sırtta ve hatta parmak aralarında (literatürde bu şekilde, mesleği berberlik olan vakalar bildirilmiştir) bile hastalık ortaya çıkabilmektedir. Çoğu zaman birkaç kıl kökünün, zaman içerisinde kendiliğinden düzelebileceği şekilde bir sivilceye benzer görünümde ortaya çıkabilir. Ancak klinikte bizim hastalık olarak adlandırdığımız durum genellikle kuyruk sokumu lokalizasyonunda ortaya çıkan ve çoğunlukla cerrahi yöntemlerle tedaviye ihtiyaç duyulan kıl dönmeleridir.

Kıl Dönmesi

Kıl Dönmesi Belirtileri

Hastalık genellikle akıntı, kaşıntı ve lokal hassasiyet gibi belirtiler ile kendisini gösterir. Daha nadir olarak ani başlayan şişlik ve şiddetli ağrı ile karakterize apse formunda da görülebilmektedir. Hastalık en sık olarak kuyruk sokumu bölgesinde rastlandığı için genellikle çamaşıra geçen kötü kokulu akıntı ve bu akıntının neden olduğu lokalize pişik ve kaşıntı gibi şikayetler vardır. Özellikle yaz mevsimlerinde kıl dönmesi alanlarının kapanması ve terleme ile birlikte hastalık ani bir şekilde apseli hale de dönüşebilmektedir.

Hastalar genellikle uzun süreden beri var olan ancak kendilerini ağrı şeklinde çok rahatsız etmediği için çok önemsemedikleri akıntı şikayetinden muzdariplerdir. Bu akıntı bazen kanlı şekilde de görülebilmektedir. Akıntı özellikle hassas cilt yapısına sahip bireylerde başlangıçta kaşıntıya akabinde de pişik gibi daha dirençli durumlara dönüşebilir. Kilolu bireylerde özellikle yaz aylarında ortaya çıkan bu şikayetler mantar gibi fırsatçı enfeksiyonlara da zemin hazırlayabilmektedir.

Perianal Kıl Dönmesi

Kıl Dönmesi Neden Olur?

Kılların normalde bulunması gereken yerden farklı olarak cilt altına ilerlemesiyle hastalık ortaya çıkar. Bu durum sıklıkla düşünülenin aksine bölgede bulunan kıllardan ziyade o bölgeye dökülen kıllardan kaynaklanmaktadır. Bu kıllar zaman içerisinde özellikle kronik travma ile (uzun süre oturma vb.) cilt altına doğru yer değişikliği gösterir ve kistleşir. Başlangıçta çok hafif akıntı şeklinde görülen şikayetler zaman içerisinde daha yoğun, kötü kokulu iltihabi akıntıya dönebilir.

Hastalığın neden olduğu yönündeki soruların net bir cevabı bulunmamaktadır. Yapılan birçok çalışmada enseden ve sırttan dökülen kılların ve özellikle bu alanda yerleşik olan kılların vücudun anatomik olarak en uygun olan yeri olan (iki kalça arasındaki doğal çukurluk olması nedeniyle) lokal olarak bu alanda toplanması ve uzun süre içerisinde bu kılların cilt altına ilerleyerek bu alanda yuvalaşması ile oluşmaktadır.

Sert bir zeminde uzun süreli oturanlarda hastalığın daha sık görülmesi (genç yaşlarda özellikle bilgisayar başında uzun oturanlarda) kronik travmanın önemini göstermektedir. 

Kıl Dönmesi Apsesi

Kıl Dönmesi Nasıl Anlaşılır?

Kıl dönmesi genellikle kuyruk sokumunda akıntı ve kaşıntı şikayetleri ile kendini gösterir. Başlangıçta kokusuz olan akıntı zaman içerisinde bu kavitenin enfekte olması ile birlikte daha yoğun kıvamlı ve kötü kokulu hale gelir. Hastalarımız genellikle çamaşırda kirlenme ve kuyruk sokumunda ağrı/kaşıntı şikayetleri ile başvururlar.

Bu akıntının ani olarak kesilmesi bir başka korkutucu durum olan kıl dönmesi apsesinin habercisi olabilir. Kıl dönmesi apsesi, kuyruk sokumunda, ani gelişen ağrılı bir şişlik şeklinde ortaya çıkan kişinin konforunu son derece kötü etkileyen, acil müdahale gerektiren bir durum dur. Bu apse bazen hiçbir belirti olmadan hastalığın ilk belirtisi olarak da karşımıza çıkabilmektedir.

Kıl Dönmesi Nasıl Geçer?

Kıl dönmesinin tedavisi cerrahidir. Bu cerrahi yapılmadan önce ve sonrasında bölgenin kıllardan arındırılması hastalığın uygulanacak tedavi sonrasında nüks etmesi (yinelemesi) ihtimalini en aza indirir.

Kıl dönmesinin cerrahi tedavisinde onlarca ameliyat yöntemi tarif edilmiştir. Bu ameliyat yöntemlerinin esası hastalık dokunun radikal bir biçimde, geride hiçbir rezidü doku bırakmaksızın çıkartılması ve sonrasında oluşacak olan defektin (boşluğun) özel bir teknikle kapatılması esasına dayanmaktadır. Bu tür tedaviler ameliyat öncesi hazırlık süreci, uzun ameliyat süresi, en az bir gece hastanede kalış gerekliliği, evde istirahat ve dikiş alınması gibi süreçleri içermektedir. Doğal olarak da hastada ciddi iş gücü kaybına neden olabilmektedir.

Burada odaklanılması gereken en önemli konu cerrahi tedavinin şeklidir. Doku çıkartılan ve uzun iyileşme süreci gerektiren agresif olarak kabul edilebilecek ameliyat yöntemleri mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Lokal anestezi ile kılların ve kist kavitesinin temizlendiği ve tekrar oluşmaması için girişimde bulunulan yöntemler son derece konforlu bir iyileşme süreci sunmaktadır.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

Kıl dönmesi tedavisi de bu hastalığın iyileştirilmesi için kullanılan cerrahi ya da cerrahi olmayan yöntemlere verilen isimdir. Burada özellikle kastedilen durum lokal anestezi ile yapılan, doku çıkartılmaksızın uygulanan yöntemlerdir.

Burada kastedilen kavra doku çıkartılmadan yapılan ameliyat yöntemleridir. Bu yöntemler lokal anestezi altında kolaylıkla yapılabilmektedir. Gerekli şartlar sağlandıktan sonra hafif bir anestezi altında tüm kıl dönmesi kavitesi oluşturulan küçük açıklıktan temizlenmekte ve sonrasında da bu oluşan boşluğun içerisine hastalığın tekrar etmesini engellemek için kimyasal bir ajan (Kristalize fenol-Gümüş nitrat gibi) koyulmakta ya da Lazer uygulaması gerçekleştirilmektedir.

Hasta açısından son derece konforlu olan bu ameliyat yönteminin en büyük avantajı hastalarda iş gücü kaybının oluşmasını engellemektedir. Hastalar aynı gün taburcu olup hemen ertesi işlerine geri dönebilmektedirler.

Lazerle Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi

Lokal anestezi sonrası dışarıda bulunan bacalardan (sinüs orifislerinden) girilerek tüm kavitenin temizlenmesi-kıllardan arındırılması işlemi dikkatle gerçekleştirilir. Bu aşama sonrasında sinüs kist duvarları lazer ile tahrip edilerek işlem sonlandırılır.

Ameliyathane kullanılmadan, poliklinik şartlarında, sadece lokal anestezi ile yapılabilen ve hastanın hemen ertesi gün işine dönebileceği son derece konforlu bir ameliyat yöntemidir.

Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi

Kıl Dönmesi Ameliyatı Sonrası Yorumlar

Uygulanan ameliyat “minimal invazif” yani hastaneye yatış gerektirmeyen ve iş gücü kaybı olmayan bir yöntem ise son derece pozitif yorumlar alınmaktadır. Çünkü günümüzde hiç kimse böyle bir hastalık için uzun süre hastanede yatış ve nekahat dönemini kabul etmemektedir. Doku çıkartılan ameliyat yöntemleri özellikle sürekli nüks (tekrar) eden hastalıklar için rezerv olarak tutulmalıdır.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Kimler İçin Uygun?

Tüm kıl dönmesi hastaları “ameliyatsız yöntem” ya da minimal invazif olarak isimlendirilen tedaviler için uygundur. Hastanın daha önceden kıl dönmesi ameliyatı olmuş olması da bunun için bir engel değildir.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisinin Avantajları

Eskiden kıl dönmesi için uygulanan büyük kesiler ve dokuların çıkartıldığı yahut kaydırmaların (flap yöntemleri) yapıldığı ameliyatlardan sonra hastalar genel anestezi alarak hastanede yatmak zorunda kalmakta ve gündelik aktivitelerine çok geç dönebilmekteydiler.

Ameliyatsız kıl dönmesi tedavisinde hastaneye yatış olmadan sadece lokal anestezi kullanılarak kıl dönmesi alanı temizlenmekte ve uygulamadan hemen sonra hasta evine gönderilebilmektedir. Uygulama sonrası hemen ertesi gün duşunu alan hasta gündelik işlerine rahatlıkla dönebilmektedir.

Ameliyatsız kıl dönmesi tedavisi, ağırlıklı pratiği proktolojik hastalıklar olan cerrahlar tarafından dikkatle uygulandığında herhangi bir dezavantajı bulunmamaktadır.

Hastalığın oluş aşamasında karşılaştığımız, sırt ve kalçada bulunan kılların ameliyat sonrasında uygun epilasyon yöntemleri ile (Lazer epilasyon gibi) temizlenmesi hastalığın tekrarlaması (nüks) riskini en aza indirmektedir. 

Hastalığın henüz oluşmadığı ya da çok hafif seyrettiği hastalarda ise duşta zeytin yağlı (vücut PH’sına uygun) sabunlarla bu alanın lifle aralıklı olarak temizlenmesi fayda sağlamaktadır. Ayrıca ser zeminlerde uzun süreli oturmak gibi durumlarında azaltılması hastalığın oluşması riskini azaltmaktadır.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Yöntemleri

Ameliyatsız kıl dönmesi tedavilerinin esası mevcut kist içeriğinin lokal anestezi altında boşaltılması ve akabinde kist duvarının destruksiyonu (duvarlarının tahrip edilmesi) şeklindedir.

Bu sabit aşama yapıldıktan sonra günümüzde güncel olarak kullandığımız iki temel yöntem bulunmaktadır. Bunlardan ilki kristalize fenol uygulaması diğeri ise lazer uygulamalarıdır. 

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisinde Kristalize Fenol Yöntemi

Aynı lazer yönteminde olduğu gibi sadece lokal anestezi kullanılarak, ameliyathane dışında da rahatlıkla uygulanabilen kıl dönmesi tedavisinde son derece konforlu bir tedavi yöntemidir.

Tüm kıl dönmesi kavitesi etkin bir biçimde kıllardan arındırıldıktan sonra kavite içerisine kristalize haldeki fenol parçacıkları yerleştirilir. İşlem sonrasında hastada herhangi bir ağrı ve acı oluşmaz ve hasta ertesi gün duş alarak günlük aktivitelerine geri dönebilir.