Hemoroid (Hemoroidal Hastalık)

 

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) | Genel Bilgi

Halk arasında basur olarak da bilinen hemoroidler (ya da hemoroidal yastıkçıklar) bir hastalık olmayıp vücudumuzda bulunan ve gaz-gaita tutulması, büyük abdest sızıntısının önlenmesi gibi önemli fonksiyonları olan içerisinde damarsal ağlar barındıran normal anatomik yapılardır. Hayat konforu üzerine direk etkili bu görevleri nedeniyle tedavisi hassasiyetle ele alınmalı hele hele ameliyatla bu yapıların çıkarılması yönünde karar verirken çok daha dikkatli olunmalıdır.

Bazen bu anatomik yapıdan kaynaklanan ıkınma ile dışarı çıkma-sarkma, damarlarda oluşan tahribat ve yırtılmaya bağlı olarak kanama gibi şikayetler oluşabilmekte ve mevcut durum hemoroid değil “Hemoroidal Hastalık” olarak isimlendirilmektedir.

Hemoroidler anüste bulundukları yerlere göre iç ve dış olarak ikiye ayrılırlar. Anüs dışında bulunan hemoroidal yastıkçıklardan kaynaklanan hemoroidal hastalıkta en belirgin şikayet hastanın eline gelen, oturmakta-haraket etmekte güçlük çekmesine neden olan ağrılı şişliklerdir. Bu durum sıklıkla hemoroidal pakenin içerisindeki kanın pıhtılaşması nedeniyle oluşur ve “Tromboze hemoroidal hastalık” olarak isimlendirilir.

İç hemoroidal hastalık da ise makatın iç bölümünde bulunan hemoroidal yastıkçıklardan kaynaklanır. Hastalarda en sık dışkılama sırasında ortaya çıkan ağrısız, parlak kırmızı renkli taze kanama,  makatta “meme oluşumu” olarak ifade edilen, hastanın kendisinin tuvalet esnasında iterek içeriye soktuğu çıkıntıların oluşumu şikayetleri görülür.

Bu aşamada gerekli önlemler alınmaz ise hastalığın ilerleyen dönemlerinde makattan sarkan pake hasta tarafından içeri itilemez ve buna bağlı olarak büyük abdest sızıntısı – makatta kaşıntı – hijyen sorunları da şikayetlere eklenir.

Tedavi hastalığın evresine göre gerçekleştirilir. Diyet uygulamaları, kabızlığı engelleyen yaklaşımlar ve ilaçla tedavi, ilk evrelerde tamamen hastalığı ortadan kaldırabilme özelliğine sahiptir. İleri evrelerde ve hatta gereklilik halinde yapılacak ameliyattan sonrada bu uygulamalara mutlaka devam edilmelidir.

Anal bölgenin son derece hassas ve ağrıya duyarlı bölge olması nedeniyle hemoroidal hastalığın tedavisi, son derece dikkatle ele alınmalıdır. Ameliyatla gerçekleştirilebilecek yanlış uygulamanın, ardından başkaca ameliyatların uygulanmasını gerektirecek ve kişinin ömür boyu müzdarip olmasına sebep olabilecek bir dizi soruna neden olabileceği unutulmamalıdır.

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık)

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Nedir?

Mide bağırsak sistemimiz (Gastrointestinal sistem) ağızdan başlayarak anüse kadar uzanım gösteren gıdaların alınması, öğütülmesi ve sindirilmesi gibi hayati fonksiyonları bulunan organlar bütünüdür. Anüs, sindirim sisteminin son bölümünü oluşturmaktadır. Gerek anatomik yapısı gerekse de dışkılama sırasındaki kasılma gevşeme gibi kompleks özellikleri nedeni ile anüs, günlük hayatımızdaki konforumuz üzerinde son derece önemli etkilere sahiptir.

Hemoroidler, bu sistem içerisinde anüs olarak tariflenen alanda yerleşmiş, tüm canlılarda bulunan doğal anatomik yapılardır. Büyük abdest ve gazın tutulması gibi tıpta “kontinens” olarak tariflenen bu mekanizmanın oluşmasında da çok değerli katkıları bulunmaktadır. Bu görevleri nedeniyle musluğun contası gibi düşünülebilirler. Hemoroid, normal anatomik yapının adıdır, yani hastalık değildir.

Yeni doğan bir bebekte, ileri yaşlı bir bireyde de normal şekilde bulunmaktadır. Genel cerrahi pratiğinde kanama, sarkma veya pıhtı oluşumu gibi bir hastalıklı durum olduğunda mevcut tablo “hemoroidal hastalık” olarak ifade edilmektedir. Yapıları itibariyle venöz (toplar damar) kan damarları topluluğu olarak da tanımlanabilirler.

Damarsal yapılardan oluşmuş olmaları bu yapı ile ilgili yaşanılan sorunlarda hastanın kanama yakınmasının olmasının da mantığını ortaya koymaktadır. Sunumun ilerleyen bölümlerinde anlatılacağı üzere bu damarsal yapılar içerisinde kan göllenmesine bağlı tromboz (pıhtı) oluşumu da yine aynı mantık içerisinde oluşmaktadır.

Ağızdan anüse kadar tüm mide bağırsak sistemi “mukoza” adı verilen, ıslak-nemli bir tabaka ile örtülüdür. Bu tabaka sindirilen gıdaların emilmesini sağlamakta ve aynı zamanda gıdaların ilerletilmesini sağlayan kas tabakasının da üzerini örtmektedir. Mukozal bariyer hemoroidlerin üzerinde de ince tabaka halinde bulunmaktadır.  

Normal dışkılama mekaniğinde ıkınmakla birlikte anal kanaldaki tüm yapılar, belirli oranlarda aşağıya doğru uzanım-sarkma göstermektedir. Bu hastalığın olmadığı sağlıklı bir bireyde normal olarak kabul edilir. Bu sarkma sırasında hemoroidler de içeriden dışarıya doğru kısmi yer değişikliği göstermektedirler. Hemoroidal hastalık durumunda ise bu sarkma yakınması daha belirgin hale gelmektedir.

 

 

İç Hemoroid Nedir?

Anüs, sindirim sisteminin son bölümünü oluşturmaktadır. Gerek anatomik yapısı gerekse de dışkılama sırasındaki kasılma gevşeme gibi kompleks özellikleri nedeni ile anüs, günlük hayatımızdaki konforumuz üzerinde son derece önemli etkilere sahiptir. Hemoroidler, anüs olarak isimlendirdiğimiz bu yapı içerisinde bulunan damarsal oluşumlardır. Makatın tam kapanması ve bu sayede gaz ve gaita (dışkı) kaçırılmasının engellenmesi gibi çok önemli görevleri bulunmaktadır.

Hemoroidler iç ve dış hemoroidler olarak ikiye ayrılmaktadır. Günlük pratikte makattan sarkması, elle içeriye itilmesi ve kanama gibi yakınmalarının olması nedeniyle iç hemoroidler ile daha sık karşılaşılmaktadır.

İç hemoroidler anüsün hemen içerisinde yer alırlar ve dışarıdan bakı ile görülmezler. Ancak hastalanmaları durumunda sarkma meydana gelir ve bu iç hemoroidler dışarıdan görülebilir hale gelirler.

Genel görüntüsü, birbirine sarılmış ince damarsal yapılar şeklinde olan iç hemoroidler normal bir bireyde sırt üstü yatar pozisyonda saat 3-7-11 hizalarında tomurcuk şeklinde yerleşik bir şekilde bulunurlar. Bu tomurcuk şeklinde bulunan kan damarları, toplar kan damarı özelliklerine sahiptirler. Kabızlık, aşırı ishal, posadan zayıf besinler ile beslenme, mayalı içkilerin sıkça tüketilmesi gibi durumlarda bu damarsal yapılarda şişme (ödem) ve gerginlik meydan gelebilmektedir.

Mevcut durumun düzelmesi ile bu ödem herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaksızın kendiliğinden gerilemekte ve sorun çözülmektedir. Bazen de bu durum kronik (uzun süreli) bir seyir göstermekte ve hemoroidal hastalık belirtileri olarak da ifade ettiğimiz bu hemoroidler de sarkma ve kanama gibi şikayetler ortaya çıkabilmektedir.

İç hemoroidlerdeki hastalığın ilk belirtisi kanamadır. Genellikle büyük abdest ile birlikte ya da büyük abdestin hemen sonrasında makattan damla damla şeklinde kanama meydana gelmektedir. Kanama iç hemoroidlerdeki hastalığın erken dönemdeki ilk belirtisi olarak görülmektedir. İç hemoroidlerin makatın dışarısından görülebilir (sarkmaya bağlı) hale gelmesi hastalığın ilerlediği anlamına gelmektedir.

İç Hemoroid (İnternal Hemoroid)

 

Dış Hemoroid Nedir?

Anüs, sindirim sisteminin son bölümünü oluşturmaktadır. Gerek anatomik yapısı gerekse de dışkılama sırasındaki kasılma gevşeme gibi kompleks özellikleri nedeni ile anüs, günlük hayatımızdaki konforumuz üzerinde son derece önemli etkilere sahiptir. Hemoroidler, anüs olarak isimlendirdiğimiz bu yapı içerisinde bulunan damarsal oluşumlardır. Makatın tam kapanması ve bu sayede gaz ve gaita (dışkı) kaçırılmasının engellenmesi gibi çok önemli görevleri bulunmaktadır.

Hemoroidler iç ve dış hemoroidler olarak ikiye ayrılmaktadır. Günlük pratikte makattan sarkması, elle içeriye itilmesi ve kanama gibi yakınmalarının olması nedeniyle iç hemoroidler ile daha sık karşılaşılmaktadır. Bazı durumlarda ise içeriden dışarıya doğru olmayıp makata yakın cilt üzerinde ortaya çıkan ani başlangıçlı bu şişlikler olabilmekte ve bu şişlikler “dış hemoroid” adını verdiğimiz anatomik yapılardan kaynaklanmaktadır.

Makatın hemen dış bölümünde kritik bir alan bulunmaktadır. Tıpda “Anoderm” olarak ifade edilen bu bölge ter ve kıl bezleri barındırmayan son derece hassas alandır. Dış hemoroidler normal cilt altı lokalizasyonunda tamda bu alanında yerleşik olarak bulunmaktadırlar. Normal durumda dışarıdan bakı ile görülmezler.

Genellikle aşırı ıkınma, uzun süren ishal, çok uzun süre oturarak çalışma ve bazen de ağır egzersiz (ağırlık kaldırma şeklinde yapılan) sonrasında makatta anoderm adı verilen bu hassas alanda ani başlayan şişlik şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum tıpda “peri anal hematom” ya da “Akut tromboze eksternal hemoroid” olarak ifade edilmektedir.

Günlük pratikte sıkça karşılaşılan iç hemoroidlere bağlı olarak görülen kanama ve sarkma gibi yakınmalardan ziyade bu hastalıkta şişlik ve bu şişliğe bağlı ağrı yakınması daha ön planda olmaktadır.

Doğal sürecine bırakıldığında yaklaşık 1-3 hafta gibi bir süre içerisinde bu hematom (kan pıhtısı) öncelikle yumuşamakta, sonrasında ise geride cilt katlantısı bırakarak ortadan kaybolmaktadır. Başlangıç döneminde basitçe yapılacak bir cerrahi müdahale ile ortadan kaldırılması sağlanabilirse ilerleyen dönemlerde hastalık nüksü de (en azından bu alanda) ortadan kalkmaktadır.  

Dış Hemoroid (Eksternal Hemoroid)

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Belirtileri Nelerdir?

Hemoroidal hastalıkda 3 önemli belirti bulunmaktadır. Bunlar kanama, sarkma (şişlik) ve ağrıdır. Bu üç belirti şikayetlerin iç ya da dış hemoroidler kaynaklı olmasıyla ve hastalığın o anki evresiyle direk ilişkilidir.

Kanama: Tuvaletten sonra damlama şeklinde olan bazen yırtılmış olan hemoroid pakesinin (memesinin) büyüklüğüne bağlı olarak fışkırma tarzında da olabilen kanamadır. Genellikle iç hemoroidler de sert bir dışkının travmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Damarsal yapılardan oluşmuş olan hemoroidlerin hastalanması durumunda ilk belirtisi kanamadır.

İç hemoroidlerin derecelendirilmesini sağlayan ve 1’den 4’e kadar yapılan evrelendirme de tüm evrelerde kanama görülmektedir. Kanama yakınması özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarda çok daha belirgin ve uzun süreli olabilmektedir.

Sarkma: İç hemoroidlerin makattan dışarı sarkmasıyla oluşan yakınmadır. Normal dışkılama içerisinde ıkınmakla olandan çok daha fazla miktarda sarkma durumu söz konusudur. Sarkmanın derecesi evrelendirmeyi de sağlamaktadır.

Örneğin kendiliğinden içeri giden hemoroid evre 2 olarak isimlendirilirken, hastanın ancak eliye itebildiğini ifade ettiği hemoroid evre 3 elle bile itilemeyen ve hep dışarıda duran hemoroid ise evre 4 hemoroidal hastalık olarak isimlendirilmektedir. Sarkmaya bağlı makatta kuruluk, tahriş ve akıntı devam eden belirtiler olmaktadır. 

Ağrı: Hemoroidal hastalıkta eğer tromboze dış hemoroid varsa veya iç hemoroidler kaynaklı bir tromboz yani pıhtı oluşumu söz konusu ise ağrı da oluşmakta eğer bu durumlar yok ise ağrı sık görülen bir belirti olmamaktadır.

Anal bölgede özellikle dışkılama sonrasında ortaya çıkan ve saatlerce devam eden ağrı, genellikle akut anal fissüre (makat çatlağı) bağlı olarak görülmektedir. Bu hastalıkta makatın hemen dışında ciltte bir katlantı da oluştuğu için bu durum hastalarımız tarafından meme oluşumu olarak hissedilerek hemoroidal hastalık ile karışmaktadır.

Kaşıntı: Hemoroidal hastalıkta sık görülen diğer belirtidir. Dışarı sarkan pakeye (memeye) bağlı olarak anal kanal içerisinden akıntı olmakta ve bu durumda kaşıntıya neden olmaktadır.

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Tanı Nasıl Konur?

Hemoroidal hastalıkta fizik muayene tanı konması için genellikle yeterlidir. Kanama, sarkma ağrı ve kaşıntı gibi yakınmaları olan hastaların yapılacak muayenelerinde hastalığın tanısı konulabilmekte bundan sonraki aşamada bu hastalıkla karışabilecek diğer hastalıkları ekarte etmek için bir dizi inceleme yapılmaktadır.

Makattan sarkma ya da hastalarımızın ifadesiyle meme oluşumu dışarıdan rahatlıkla görülebilecek durumdur. Bu muayene esnasında kullanılacak anaskop adı verilen cihaz ile iç hemoroidlerin durumu net bir şekilde görülerek değerlendirilebilir. Aynı zamanda bu cihazlarla müdahale etme imkanı da söz konusudur.

Genellikle uzun süre tedavisiz bırakılmış olan hastalarda sarkma ilerler ve iç ve dış hemoroidler birlikte (kombine) bir sarkma pozisyonu gösterirler. Bu hastalarda da dikkatli bir inceleme ile mevcut durumun bir makat sarkması (prolapsus ani) olup olmadığı da gerekirse hastanın muayene sırasında ıkındırılması ile dikkatlice konulmalıdır.

Hastanın muayene esnasında ıkındırılması eğer bu sağlanamıyorsa verilecek küçük bir lavman uygulama sonrasında dışkılamanın hemen akabinde inceleme yapılması hastalığın objektif biçimde değerlendirilebilmesi için önem taşımaktadır. Bu şekilde sarkan pakeler, pakelerin üzerinden olan kanamalar net şekilde değerlendirilebilmektedir. Unutulmamalıdır ki doğru bir evreleme yapılması hastalığın doğru bir şekilde tedavi edilebilmesi için kritik önem taşımaktadır.

Hastanın tanısı konduktan hemen sonra, ayırıcı tanıda şikayetleri arasında büyük abdest ile birlikte kanama yakınmalarının görüldüğü kolon ve rektum kanserlerinin olmadığının gösterilmesi gerekmektedir. Bu amaçla hemoroidal hastalık nedeniyle tedavi edilecek olan tüm hastalar kolonoskopik olarak değerlendirilerek eşlik eden olası kanser durumunun varlığı ekarte edilmelidir. 

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Evre 1

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Evre 2

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Evre 3

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Evre 4

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) Tedavi Yöntemleri

Hemoroidler hepimizin vücudunda bulunan gaz ve büyük abdesttin tutulması konusunda önemli görevleri bulunan normal anatomik yapılardır. Uzun süren kabızlık, ishal, lifden fakir beslenme kötü tuvalet alışkanlıkları gibi durumlarda hemoroidlerde kanama ve sarkma (meme oluşumu) meydana gelir yani hemoroidal hastalık ortaya çıkar.

Hemoroidal hastalığın öncelikli tedavisi diyet düzenlemeleri, tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi ve medikal tedavidir.

Medikal tedavide kullanılabilecek birçok ilaç bulunmaktadır. Bu ilaçlar arasında toplar damar kan dolaşımını artırıcı ve damar duvarında kalınlaşma sağlayan ilaçlar hastanın semptomlarının azaltılmasında etkin biçimde kullanılabilir.

Tüm bu uygulamalar kombine şekilde yapıldığında önemli oranda hasta cerrahi tedaviye ihtiyaç olmaksızın iyileşmektedir. Ancak bu uygulamalara rağmen sebat eden hastalıkta cerrahi tedavi gündeme gelmektedir.

 

Lastik Bant Ligasyonu Tekniği

 

Longo (Stapler-Zımba) Tekniği

 

Skleroterapi (İğne Tedavisi) Tekniği

 

Klasik Hemoroidektomi

  • Uzun süre önce tarif edilmiş olmasına rağmen halen popülerliğini koruyan tedavi yöntemidir. En önemli avantajı en düşük nüks (hastalığın yinelemesi) oranına sahip olmasıdır. Sıklıkla sarkma yakınması daha ön planda hastalarda kullanılan bir tekniktir.
  • Bu yöntemde cerrahi aletler kullanılarak tüm hastalıklı pakenin çıkartılması durumu söz konusudur. Günümüzde bu yöntem uygulanırken enerji aletleri kullanılmakta ve böylece ameliyat sonrası ağrı en aza indirilmeye çalışılmaktadır.

Band Ligasyonu (Boğma Yöntemi)

  • Hastalıklı hemoroid memesi, ucunda lastik band bulunan tabanca şeklindek aspiratörün içerisine vakumlanarak alınmakta sonrasında tabanca ateşlenerek band ile hemoroid pakesinin boğulması sağlanmaktadır. Bu band yaklaşık 3 hafta içerisinde boğmuş olduğu hemoroid pakesinin erimesiyle birlikte dışkı yoluyla atılmaktadır.
  • Tecrübeli ellerde anestezi ihtiyacı olmaksızın pratik şekilde uygulanabilen, uygun alana yerleştirilmesi durumunda işlem sonrası ağrı olmayan konforlu tedavi yöntemidir.

Lazer Hemoroidopeksi

  • Sarkma şikayetlerinin belirgin olmadığı daha ziyade kanama yakınmalarının ön planda olduğu hastalarda kullanılmaktadır. Lazer cihazı ile hastalıklı pakenin (memenin) içerisine girilerek ateşleme yapılmakta ve hemoroid pakesinin sönmesi sağlanmaktadır.
  • Makat ve cildin birleşim yerinde herhangi bir yaralanma olmaması nedeniyle ameliyat sonrası ağrı yok denecek kadar az olmaktadır. Hastalığın evresinin uygun olduğu hastalarda tecrübeli ellerde yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. 

Doppler Kılavuzluğunda Hemoroidal Arter Ligasyonu (DG-HAL)

  • Ucunda doppler cihazı (atar damar akımını bulmaya yarayan ultrasonografik alet) bulunan bir anaskop ile hemoroid damarı bulunmakta ve bulunan damar aynı cihaz içerisinden bağlanarak hemoroidin sönmesi sağlanmaktadır.
  • Aynı zamanda sarkmış olan pakelerin yukarıya asılmasına da imkan veren bir uygulamadır. Aynı lazer uygulamasında olduğu gibi uygun hasta grubunda kullanıldığında bu ameliyat yöntemi sonrasında da ağrı yok denecek kadar az olmaktadır.

HeLP (Hemoroid Lazer Prosedürü) Yöntemi

  • Doppler ve Lazer yöntemlerinin birlikte kullanıldığı hibrid uygulamadır. Burada hemoroidin damarı bulunduğunda damarın bağlanması işlemi lzer ile gerçekleştirilmektedir. Uygulamadan sonra sarkma için ekstra işlem (peksi) yapmak da mümkündür.
  • Makat çevresindeki ciltte hasar oluşturmaması, anestezi ve ameliyathane ihtiyacı olmaksızın yapılabilmesi dolayısıyla iş gücü kaybına neden olmaması en önemli avantajlarındandır.
  • Tedaviyi Detaylı İncele

 

Basur Acısını Ne Dindirir?

Makat bölgesinde abiden şişlikler ile birlikte başlayan ağrı genellikle ödemli hemoroid (basur) pakesine (memesine) ait olabilir. Ödemli hemoroid memesi ile başlayan süreç zaman içerisinde makat kaslarındaki spazmın (kasılma) da eklenmesiyle kısır bir döngüye dönüşür. Mevcut ödem spazm nedeniyle düzelmez ve ödemin artması ile birlikte spazmda da daha ciddi miktarda artış meydana gelir.

Bu tür bir ağrının azaltılmasında en etkili uygulamalardan biri sıcak su uygulamalarıdır. Duş başlığı kullanılarak banyoda çömelerek yapılan devamlı sıcak su uygulaması ile spazm gevşer ve ödem de azalma meydana gelerek kısır döngü kırılır.

Diğer uygulama ağrı kesici ve ödem çözücülerin kullanımıdır. Anal bölgede oluşabilecek en küçük bir ödem kendisini ciddi konfor bozukluğu ve ağrı olarak gösterir. Bu nedenle basur acısının dindirilmesinde ödem çözücülerin ciddi katkısı olmaktadır.

Gaita yumuşatıcılar başlangıçta oluşan ağrının hafifletilmesinde etkin bir biçimde kullanılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastanın kabızlığını engellemek için yapılacak uygulamalar sırasında hastanın ishal olması da en az kabızlığı kadar ağrı şikayetinin oluşmasında etkili olacaktır.

Orta vadede diyet düzenlemeleri (posadan zengin gıda ile beslenme) bol su içme ve egzersiz normal büyük abdest yapılamasını sağlayarak ağrının geçmesi üzerine etkili olacaktır. Ayrıca özellikle ağrının olduğu durumlarda tuvalette uzun süre vakit geçirme ve sıkışmadan tuvalete gitme ağrının artmasına neden olmaktadır. Bu konularda gösterilecek hassasiyet ağrının azaltılması konusunda etkili olacaktır.

 

Basur Ağrısına Ağrı Kesici İyi Gelir Mi?

Basur yani hemoroidal hastalıkda, özellikle tromboz (pakenin içerisinde kan pıhtısı) olduğu durumlarda ağrı ortaya çıkabilmektedir. Hemoroidal hastalığın bir damar hastalığı olduğu ve mevcut ağrılı durumda dikkatsizce kullanılacak ağrı kesicinin kan sulandırıcı etkileri nedeniyle kanama yakınmalarının artmasına neden olabileceği akılda tutulmalıdır. 

Kullanılacak ağrı kesicilerin ödem çözücü etkisi (Antiinflamatuar) daha belirgin olan ve kanama zamanını uzatmayacak olanlarından seçim yapılmaktadır.

Akut tromboz yani akut hemoroidal hastalık durumunda ağrı kesici bazen kalçadan enjeksiyon yoluyla da yapılmaktadır. Bu durumda yapılacak diğer önlemlerle birlikte pakedeki ödem daha hızlı biçimde kontrol altına alınabilmekte ve ağrı da daha etkin biçimde yönetilebilmektedir.

Ağız yoluyla alınacak ya da enjeksiyon yoluyla yapılacak ağrı kesici uygulamalarından ziyade lokal olarak etkili, anestezik madde içeren krem şeklinde kullanılabilen ilaçların da olduğu akılda tutulmalıdır.

 

Basur Ameliyat Olunmazsa Ne Olur?

Her basur hastalığı mutlaka ameliyat olmak durumunda değildir. Hemoroidal hastalığın birçok tedavi biçimi bulunmaktadır. “Ameliyatla tedavi” diyet ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi ve medikal tedaviye rağmen devam eden semptomlar varlığında gündeme gelir.

Hemoroidal hastalığın tedavisinde yeterli oranda önlem alınmaması, bu konuda yapılacak diyet düzenlemeleri ve tuvalet alışkanlıkları değişikliklerine yeterince riayet edilmemesi durumunda hastalık ilerleyecek ve ameliyat sürecine gidecektir. Öncelikle sadece kanama yakınması olan basur hastasında mevcut şikayetlerine sarkma da eklenecektir.

Sarkan hemoroid pakesi (memesi) başlangıçta ıkınmakla birlikte kendiliğinden anal kanala girip çıkabilirken hastalığın ilerleyen dönemlerinde ancak hastanın kendi itmesiyle içeri girebilir hale (Evre 3 hastalık) gelecektir. Bu süreçte tedavisiz geçilirse artık tüm hemoroid pakelerinin dışarıda olduğu ve içeriye girmeyen hastalık (Evre 4) ortaya çıkacaktır. 

Erken dönemde alınacak ameliyat kararı ile ofis prosedürleri olarak da isimlendirilen yöntemlerle hastalık hastaneye yatma gerektirmeyecek şekilde ağrısız olarak ortadan kaldırılabilmektedir.

 

Basur Memesinin İçinde Ne Var?

Basur memesinin içerisinde damarsal yapılar bulunmaktadır. Bu damarlar toplar damar özelliği belirgin olan damarlardır.

Bebeklerden yaşlı insanlara kadar dışarıdan görülmese de hemoroidler bulunmaktadır. Bu normal yapının anal kanaldan dışarıya sarkması durumuna verilen isim olan “Basur Memesi” de doğal olarak damar ihtiva etmektedir.

Damarsal yapıların dışarısında bağdokusu elemanları olarak ifade edilen destek dokularda içermektedir.

 

Basur Kanaması Evde Nasıl Geçer?

Basur (hemoroidal hastalık) esasen damar hastalığı olması nedeniyle bu hastalığa bağlı olarak kanama da beklenen en olası semptomu (belirtisi) dur.

Basur kanaması özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarımızda ciddi sorun oluşturmaktadır. Genellikle ileri yaşta, başka yandaş hastalıklar (Kalp hastalığı, damar hastalığı, beyin damar hastalığı vs gibi) varlığında meydana gelen hemoroid kanaması ciddi sorun teşkil etmektedir. Bu hastalarda kan sulandırıcının kesilmesi başkaca problemlere neden olabileceği için sürecin mutlaka doktor kontrolünde yürütülmesi gerekmektedir.

Kan sulandırıcı kullanım hikayesi olmayan hastalarda kanayan alana (eğer makattan sarkmış hemoroidden kanama var ise) travmatize edilmeden baskı uygulanması, soğuk uygulama (buz aküsünün direk temas etmeksizin havlu kağıda sarılarak kullanımı pratik olabilir) kabızlığın engellenmesi kanamanın kontrol altına alınmasını kolaylaştırmaktadır.

 

Basur Memesine Hangi Krem İyi Gelir?

Basur (Hemoroidal hastalık) hastalığında meme oluşumu en sık karşılaştığımız durumlardan biridir. Hemoroidlerin damarsal yapılar olduğunu düşündüğümüzde hastalığın en önemli iki belirtisi kanama ve bu damarlarda sarkmadır.

Sarkmanın halk dilindeki karşılığı ise “meme” oluşumudur. Üzerine şiirlerin bile yazılmış olduğu sıkça görülen durumdur.

Hemoroid memesi hastalığın erken döneminde makattan sarkmaz ilerleyen dönemlerde ise sarkma şikayeti görülür. Başlangıç döneminde kendiliğinden içeri giden meme ilerleyen dönemlerde önce hastanın kendisinin elle itmesini gerektirir sonrasında ise elle bile itilemeyecek ölçüde (evre 4 hastalık) sarkma meydana gelebilmektedir. 

Piyasada bu memelerin küçülmesi için birçok ilaç bulunmaktadır. İşin Pazar boyutunda herhangibir tıbbi ilaç ruhsatı olmaksızın, aktarlarda satılan ne şekilde etki edeceği hiç belli olmayan ve kulaktan dolma bilgilerle kullanılan bol miktarda karışım ürün de satılmaktadır.

Hastalarımızın bu durumda hastalığın mahrem özelliği olduğunu da düşünerek doktara başvurmadan kendi kendine bu ilaçlardan kullanmaya çalışması sıklıkla bu hastalarla ilgilenen bizler tarafından çok sık karşılaşılan bir durumdur.

Şunun ifade etmek gerekir ki hastalarımızın muayene edilmeksizin kendi kendilerine kullanacakları kremler sorunu iyileştirmek şöyle dursun yeni problemler de ekleyebilmektedir. Ancak hekim muayenesi ve altta sorun olmadığının anlaşılmasından sonra hastalığın evresine göre verilebilecek damar duvarını güçlendirici, ağrı kesici ve ödem çözücü etkisi olan kremler kullanılabilir. 

 

Basur Nasıl Kanar?

Genellikle sert ve şekilli bir dışkının travmatik etkisiyle basur memesinde kanama meydana gelir.

Basur memesinin damarsal yapılardan oluştuğu düşünülecek olursa bu durum son derece olağandır.

Hepimizde doğal olarak bulunan hemoroidlerin normalde kanamamasının nedeni elastikiyetlerini koruması ve belirgin cidar kalınlıklarının azalmamış olması nedeniyledir. Hastalığın oluşmasına da neden olan kabızlık, uzun süre tuvalette kalma veya tuvalet ihtiyacı geldiğinde sürekli erteleme gibi durumlar nedeniyle hemoroidin üzerindeki mukoza (doku örtüsü) aşınmaya başlar ve bu damarsal yapılardan kanama meydana gelir.

 

Basur Patlaması Neden Olur?

Basur hemoroidal pakenin ödemlenmesi - şişmesi sonucu oluşmaktadır. Eğer iç hemoroid pakesi anal kanaldan dışarıya sarkarak şişerse anal sfinkter mekanizmasının sıkmasıyla birlikte bir boğulma durumu söz konusu olur.

Şişme daha belirgin bir hal alır ve kan geri dönüşü de olamayacağı için nekroz dediğimiz doku düzeyinde dolaşım bozukluğu meydana gelir. Son derece ağrılı olan bu durum sonrasında hemoroid üzerindeki dokuda açılma meydana gelir ve bu açılmanın olduğu alandan kanama ortaya çıkar.

Bazen dış hemoroid pakesinde benzer durum yaşanır. Yani bu sefer makatın hemen dış bölümünde anoderm dediğimiz hassas alan üzerinde bir hemoroid pakesi belirginleşir, şiddetli ağrı ile karakterize ödem meydana gelir. Sıklıkla ağrılı bir haftayı takiben kendiliğinden yumuşar ve cilt katlantısı bırakarak (ileride tekrar şişmeye aday!) iyileşir. Bazen de bu alanda da pake üzerinde açılma olur ve açılmayı takiben kanama meydana gelir.

 

Basur Patlaması İyi mi?

Tıbbi/cerrahi müdahale olmaksızın basurun kendi kendine patlaması normal bir durum değildir. Aşırı şişkinlik ve bu şikinliğe bağlı şiddetli ağrı yakınması olan hastada basurun patlaması sonrasında başlangıçta bir rahatlama meydana gelir. Sonrasında, özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarda bu durum kontrol edilemeyen kanamalar şeklinde kendini gösterebilir.

Bu nedenle basurun patlaması yani tedavi olmaksızın sürecin doğal seyrinde gitmesi sonrasında daha güç tedavi edilebilecek bir dizi duruma da sebebiyet verebilir.

 

Basur Patlarsa Ne Olur?

Basurun patlaması içerdiği kan damarları nedeniyle kanamaya neden olur. Bu kanama, genellikle baskı ile kendi kendine duran bir kanama olabileceği gibi bazen (özellikle kan sulandırıcı kullanımının olduğu durumlarda) kontrol edilemeyen acil cerrahi müdahale gerektirebilecek karakter kazanabilir.

Kanamanın şiddetli olmaması ve sürecin kendi kendini sınırlandırması durumu olursa hemoroid yani basur ortadan kalkmaz sadece ödemi çözüleceği için bir miktar daha anal kanal içerisine geri çekilir. Hastalığın oluşmasına sebep olan kabızlık ve kötü tuvalet alışkanlıklarının (uzun süre tuvalette kalma, aşırı ıkınma veya tuvalet ihtiyacını sürekli erteleme) devam etmesi halinde basur yine belirginleşerek semptomatik hale gelecektir.

 

Basur Patlaması Nasıl Geçer?

Basurun patlaması sonrasın da oluşabilecek en iyi senaryo kanamanın kendi kendini sınırlamasıdır. Bazen bu sınırlamanın daha aktif olması için baskı uygulamak gerekebilir.

Özellikle ileri derecede ödemli bir basurun çok ciddi ağrı oluşturacağı düşünülecek olursa hastaların genellikle acil doktora başvurma nedenidir. Burada yapılacak müdahale veya etkin tıbbi tedavi ile hastalık yatışır.

 

Basurun Geçmesi İçin Ne Yemeli Ne Yememeli?

Basurun geçmesi/oluşmaması ya da sağlıklı bağırsak fonksiyonu için özellikle lifden zengin gıdalar ile beslenmek büyük önem arz etmektedir. Bağırsaklarımız lif ile çalışmaktadır. Özellikle şekerli gıdaların sık ve fazla miktarda tüketilmesi (glisemik indeksi yüksek olan gıdalar) sanal bir tokluk hissi oluşumuna neden olmakta ve bu hisse rağmen bağırsağa yeterince lif/posa sokulamadığı için bağırsak içi basınç artmaktadır.

Basınç artışı kabızlığa ve tuvalette uzun süre kalmaya neden olmakta ve tüm bunların neticeisinde de hemoroidal hastalık ortaya çıkmaktadır. Akdeniz tipi beslenme olarak da geçen yeşillikten zengin salatalar, zeytinyağlı gıdalar bağırsak fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasını sağlar. Ayrıca haftada en az iki gün balık tüketilmesinin ve öğünlerde yoğurt alınmasının olumlu etkileri bildirilmiştir.

Fastfood türevi beslenme, sürekli olarak kırmızı etten zengin gıdalarla beslenme, aşırı acı tüketimi bağırsak fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir.

 

Dış Basur Memesi Kendiliğinden Kaç Günde Geçer?

Dış basur memesi toplumda görülme sıklığı oldukça fazla olan durumdur. Çoğu zaman sessiz bir şekilde bulunur ve makatta kaşıntı ve hijyen bozukluğu dışında herhangi yakınmaya neden olmaz.

Bazen tuvalette uzun süre kalma (kabızlık/ishal) gibi nedenlerle geçici süre oluşabilir. Buna sebebiyet veren durumun düzelmesiyle çoğunlukla geride cilt katlantısı bırakarak kendiliğinden geriler.  Bazı durumlarda olay çok daha gürültülü biçimde ortaya çıkar. Basur memesi içerisinde kan pıhtısı meydana gelir ve bu durum son derece ağrılı karakter kazanır.

Eğer her hangi tıbbi müdahale yapılmaması durumunda yaklaşık 4-7 gün içerisinde bu memede yumuşama ya da kendiliğinden patlama durumu ortaya çıkarak mevcut durum yatışır.

 

Dış Basur Memesi Nasıl İner Bitkisel Bir Tedavisi Var mıdır?

Dış basur memesinin inmesi ödeminin azalması ile ilişkilidir. Özellikle sıcak su uygulamaları bu basur memesinin yumuşamasına, sfinkter mekanizmasında da gevşemeye yol açarak memenin küçülmesine yardımcı olur.

Basur hastalığında piyasada kullanılan çok fazla sayıda bitkisel ürün bulunmaktadır. Bu ürünlerin hekim tavsiyesi dışındaki kontrolsüz kullanımları oldukça sıkıntılı klinik durumlar doğurabilmektedir. Bazen alerjik reaksiyona bazen de var olan ödemin artmasına neden olabilmektedirler. Bu nedenle aktarlar-herbalistler tarafından önerilen bitkisel ilaçların kontrolsüz kullanımlarının son derece tehlikeli klinik durumlar oluşturabileceği akılda tutulmalıdır.

 

Dış Basurda Kanama Olur mu?

Dışbasur yani eksternal hemoroidal hastalık kendisini genellikle şişkinlik olarak gösterir. Makatın hemen etrafında içerisinde ağrılı kan pıhtısının bulunduğu akut hale ise “Akut tromboze hemoroidal hastalık” ismi verilmektedir.

Oluştuğu alan ve kan damarları ile ilişkisi açısında dış basur hastalığında kanama son derece ender olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazen içerdiği pıhtının patlaması veya basurun travmatize olması durumunda açılarak kanama meydana gelebilir. 

 

Dış Hemoroid Belirtileri Nelerdir?

Dış hemoroidn en sık görüldüğü belirtisi şişliklerdir. Dışarıdan kolaylıkla görülebilir olmaları nedeniyle tanısı iç hemoroitlere göre görece daha olayca konur.

Makatın hemen kenarında yer alan bu şişlikler eğer akut ödematöz bir durum yok ise ağrıya neden olmaz. Genellikle şikayetler kaşıntı ve tuvalette yetersiz temizlenmeye bağlı olarak ortaya çıkan kirlilik (yetersiz hijyen) durumudur.

Bazen akut yani ani başlayan ve giderek ilerleyen şişlikler meydana gelebilir. Bu durum perianal acillerden biri olan Akut tromboze eksternal hemoroidal hastalık da görülmektedir.

 

Dış Hemoroid Evde Nasıl Tedavi Edilir?

Her türlü hemoroidal hastalığın gerek ameliyatlı tedavisi sonrası gerekse de ameliyatsız tedavisinde sıcak su uygulamaları büyük önem arz etmektedir.

Sıcak su termosfinkterik refleks ile iç makat kasındaki spazmın gevşemesine neden olur ve bu gevşeme ile anal bölgedeki dolaşım artar. Aynı zamanda kan pıhtısının yumuşamasını da sağlayarak tedavi sürecinin hızlanmasına neden olur.

Bunun dışında uygun ağrı kesici kullanımı (Aspirin kullanılmamalıdır) ve lokal anestezik krem uygulamaları ile pakenin yumuşaması sağlanabilir.

Ev istirahati son derece önemlidir. Tuvalet ihtiyacından sonra sıcak su uygulaması (duş başlığı ile çömelerek, dayanılabilecek sıcaklıkta suyla 5 dakika boyunca) yapılarak yüzü koyun yatmak oldukça rahatlatıcı bir harekettir.   

 

Dış Hemoroid Kaç Gün Sürer?

Dış hemoroid çoğunlukla geçici bir durum değildir. Yani ödemli ve semptomatik olduğu günler dışında da varlığını sürdürerek ortadan kalkmaz. Sadece şikayetler belirginleşir veya yatışır.

Eğer akut bir durum var ise ve tedavi yapılmadıysa sıklıkla şikayetler 1 hafta içerisinde kendiliğinden yumuşama ya da patlayarak açılma şeklinde ilerler.  Bu durum hastalığın geçtiği anlamına gelmez dış hemoroid pakesi cilt katlantısı şeklinde kalmaya devam eder. Başka zaman diliminde tekrarlayabilir.

 

En İyi Hemoroid Ameliyatı Hangisidir?

Hemoroidal hastalığın farklı evreleri vardır. Ayrıca hastanın kadın ya da erkek oluşu, yaşı, yandaş hastalıklarının (Kalp hastalığı, diyabet vs) varlığı da ameliyat seçimi üzerine direk etkilidir. Hastalarımızın sosyal medyanın etkisiyle kafalarında oluşmuş ameliyat tipini tercih ederek gelmesi son derece yanlıştır.

Esas yapılması gereken hastanın tüm şikayetleri ve değerlendirmeleri göz önüne alınarak hastanın özelinde yapılacak ameliyat tipine hasta ile birlikte karar vermek gerekir.

Eğer şartlar uygun ve hastalığın evresi de buna müsaade ediyorsa anoderm adı verilen anal kanalın hemen girişindeki hassas cilt bölümüne hasar verilmeksizin yapılan ameliyatlar, ameliyat sonrası ağrı şikayetlerinin son derece az olması nedeniyle tercih edilmelidir.

Tedavi sürecinde başvurulan hekimin tüm bu ameliyat yöntemlerine hakim ve tecrübeli olması gerekmektedir.

 

Hemoroid 4. Evre Nedir?

Hemoroidal hastalık kendi içerisinde 4 evrede incelenir. Birinci evre hemoroidler sadece kanarlar. Bu evreden sonraki tüm evrelerde artık sarkma şikayeti de eklenir.

4. Evre hemoroidal hastalık en ileri evreyi oluşturur. Bu evredeki hemroidler makattan sarkmış ve anal kanal içerisine giremeyecek haldedir. Bir önceki evrede hastanın eliyle içeri itebildiği hemoroidler artık elle de içeri itilemez hale gelmiştir.

Hastalık son evre olmadan daha erken evrelerde kolay bir şekilde tedavi edilebilecek iken 4. Evre hastalıkta genellikle eksizyonel (Cerrahi olarak çıkarma) ya da mokopeksi (asma yöntemi) gibi ameliyat yöntemleri ile tedavi edilebilir hale gelmektedir.

 

Hemoroid Ameliyatı Ne kadar Sürer?

Bu tamamen seçilecek ameliyat yöntemiyle ilişkilidir. Burada üzerinde durulması gereken en önemli nokta ameliyatın süresi değildir. Ameliyatın 5 dakika ya da 10 dakika arasında bitmesi sadece anestezi süresinin kısalması açısından fark yaratır. Esas önemli olan uygun evredeki hastanın uygun ameliyat yöntemi ile tedavi edilmesi, belki de ameliyatsız tedavi ile iyileştirilmeye çalışılmasıdır.

Ameliyat süreleri işlemi uygulayan cerrahın tecrübesi ve kullanılan ekipman ile de ilişkilidir. Herhangi bir cihaz ya da yöntem tecrübeli bir cerrahdan daha önemli değildir. Aynı zamanda ameliyat sonrası sürecinde sağlıklı geçirilebilmesi için hekim-hasta diyoloğunun sıkı bir biçimde devam etmesi gerekir.

Bu perspektifden değerlendirildiğinde internette sürekli kullanılan kısa süreli ameliyatlar maalesef samimi değildir.

 

Hemoroid Ameliyatı Tehlikeli mi?

Her cerrahi işlemde olduğu gibi hemoroidal hastalık nedeniyle yapılacak olan cerrahi işlemlerde eğer sağlıksız koşullarda, uygun olmayan endikasyonlarla ve tecrübesiz kişilerce yapıldığında tehlikeli olabilmektedir.

Gündelik hayatımızda anal bölgenin sağlıklı çalışması konforumuz üzerine direk etkilidir. Hemoroid ameliyatı sonrasında görülebilecek olan ve bazen kalıcı hale de gelebilen; makat darlığı, büyük abdest-gaz tutamama, akıntı, enfeksiyon-apse gibi şikayetler son derece rahatsız edici boyuta ulaşabilir.

Bu hastalıklar ile spesifik olarak ilgilenen tecrübeli bir ekip tarafından gerçekleştirilen ameliyatlar genellikle sorunsuz biçimde çözümlenebilirken ameliyat da özensiz davranıldığında, ameliyat sonrası süreçte kontrollerin yetersiz yapılması durumunda ameliyat bazen tehlikeli olabilmektedir.

 

Hemoroid Ameliyatı Sonrası İyileşme Ne kadar Sürer?

Bu tamamen seçilecek ameliyat yöntemi, hemoroidal hastalığın evresi ve uygulanacak cerrahi işlemin başarısı ile ilişkilidir.

Cerrahide yara iyileşmesi oldukça zaman alan bir süreçtir. Hastalarımızda iyileşme hali; mevcut şikayetlerinin geçmesi, ağrı yakınmasının olmaması ve akıntı şikayetlerinin hızla düzelmesi şeklinde karşılık bulur. 

Deneyimli merkezlerde bu tür şikayetlerin kısa süre içerisinde kaybolduğu sağlıklı iyileşme süreci yakalansa da cerrahi olarak iyileşmenin zaman alan bir durum olduğu akılda tutulmalıdır.

 

Hemoroid Ameliyatı Zor mudur?

Ameliyatın “zorluğu” veya “kolaylığı” göreceli bir kavramdır. Proktoloji deneyim ve tecrübe gerektiren özel bir alandır. Tecrübeli ellerde, dikkatle yapılacak ameliyatlar kolaylıkla yapılabilir.

Hemoroidal hastalıkta klinik şikayetler veya evreler kişiden kişiye farklılıklar göstermektedir. Burada ameliyatın zorluğu veya kolaylığından ziyade doğru endikasyonla (uygun hastaya uygun cerrahi yaklaşım) yapılması daha büyük önem arz etmektedir.

Kısaca şöyle denilebilir; eğer hastalığın teşhisi ve evrelendirmesi doğru şekilde yapıldıysa, hastaya en uygun olan tedavi yöntemi seçildi ve bu yöntem deneyimli bir cerrah tarafından uygulandı ise ameliyat kolaylıkla yapılabilmektedir.

 

Hemoroid Evreleri Nasıl Anlaşılır?

Hemoroidal hastalıkta hastalığın evrelendirmesinin doğru yapılması büyük önem arz etmektedir. Doğru şekilde evrelendirilmiş hastada doğru ameliyat yöntemi seçilecek ve sonuçta da başarılı ameliyat sonrası süreç ortaya çıkacaktır.

Hastalığın evrelendirilmesinde sarkma durumunun net bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için muayene esnasında hastanın ıkındırılması, gerekirse tuvalet yapması sağlanarak (lavman kullanımı ile) bu sarkma miktarının ortaya konması gerekmektedir.

Hemoroidal hastalık tüm evrelerinde kanama görülürken 2 - 3- ve 4. Evreleri sarkmanın şekline göre değerlendirilmektedir.

 

Hemoroid Hangi Evrede Ameliyat Edilir?

Hemoroidal hastalık tedavisinde amaç hastanın şikayetlerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu amacı sağlamak için tek yol cerrahi girişimler değildir. Bazen diyet düzenlemeleri ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi ve ödem çözücü medikal tedaviler ile çok başarılı sonuçlar alınabilmektedir.

Evre 3 ve 4 hastalıkta yani uzun süreli şikayetlere bağlı olarak sarkma yakınmasının iyice belirginleştiği hasta grubunda artık cerrahi tedavi daha etkili hale gelebilmektedir. Bu evrelerde uygulanacak cerrahi tedaviler sonrasında da diyet düzenlemeleri, tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi büyük önem arz etmektedir.

Ameliyatın yapılmadığı evrelerde medikal tedavi ile cerrahi tedavi arasında hastanın hastaneye yatmasın ve anestezi almasını gerektirmeyecek “ofis prosedürleri” olarak da ifade edilen ara tedavi yöntemi daha vardır. Bu konuda da eğer uygun hasta ve hastalık evresi durumu varsa sorunların kısa süre içerisinde çözülmesi için girişimde bulunulabilir.

 

Hemoroid Kanaması Ne kadar Sürer?

Bu durum hastalığın evresi, dışarı sarkmış olan hemoroid pakesinin (memesinin) miktarı ve hassasiyeti (frajilitesi) ayrıca da hastanın kan sulandırıcı kullanıp kullanmaması ile ilişkilidir.

Sıklıkla hemoroid memesinden olan kanama bir toplar damar kanaması olduğu için kendiliğinden durma eğilimindedir. Bu şekilde olmasa bile pakenin anal kanal içerisine geri dönmesi ile bazen de baskı ile kanama kendiliğinden durur. Özellikle kabızlık sonrasında sert ve şekilli bir gaita parçasının çizmesi sonucu oluşacak olan kanama tekrarlama eğilimindedir.

Yani kanama dursa da bir sonraki dışkılama sırasında yine kanama görülebilir. Bu durum kendisini klinikde demir eksikliği anemisi, kansızlık ve buna bağlı şikayetler şeklinde gösterebilmektedir.  

 

Hemoroid Kanarsa Ne Yapmalı?

Bu durumda kanayan pakenin (memenin) anal kanal içerisine dikkatlice yeniden yerleştirilmesi ödemin çözülmesi, memenin küçülmesi ile sorunu genellikle kendiliğinden çözecektir. Pakenin içeriye girmesinde sorun yaşandığında kanayan pakenin üzerine baskı yapılması durumunda kanama kendini sınırlayacaktır.

Bazı durumlarda kanama süreklilik kazanır ve kendiliğinden durmaz. Bu tür kanamalarda cerrahi müdahale gerekliliği ortaya çıkar. Aktif kanamanın olması durumunda yapılacak cerrahi normal bir zamanda yapılacak olan ameliyata göre farklılık göstermektedir. Kan sulandırıcıların kullanıldığı durumlarda hastalarımızın kendi insiyatifleri ile bu ilaçları bırakmaları ya da değişitirmeleri istenmeyen bir durumdur.

Zira hemoroid kanamasının azalmasının sağlanması dışında kan sulandırıcı kullanımını gerektiren hastalık noktasında da atehlikeli sonuçlar meydana gelebilmektedir. Kanamanın artması ya da durmamasına sebep kan sulandırıcılar, cerrah gözetiminde ilgili klinik ile konuşularak köprüleme dediğimiz (aynı anda koldan iğne tedavisine geçilerek) şekilde kesilmelidir.

 

Hemoroid Kendi Kendine Geçer mi?

Hemoroidal hastalığa bağlı şikayetler, zaten hastalığın da oluşmasına neden olan beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi (posadan zengin gıda ile beslenme-bol su içe vs) ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesi (Uzun süre tuvalette kalınmaması, ihtiyaç gelince ertelenmemesi vs) ile büyük oranda geriler.

Ancak bazı durumlarda şikayetler bir kısır döngü şeklinde hızla ilerleme eğilimi gösterirler. Medikal tedavi ve cerrahi tedavi zamanlama açısından büyük önem arz eder. Yani yapılması planlanan cerrahi tedavi şeklinin ertelenmesi hastalığın etkin bir şekilde tedavi edilememesine hatta uzun vadede daha zor bir şekilde tedavi edilebilir hale gelmesine neden olabilecektir.

Bu nedenle hemoroidal hastalık şikayetleri olan hastalarımızın geciktirmeksizin konu ile ilgilenen bir hekime müracaat ederek profesyonel bir biçimde tedavi edilmeleri gerekmektedir.

 

Hemoroid Ne Zaman Tehlikeli?

Hemoroidal hastalık kişinin gündelik hayatta konforunu son derece olumsuz etkileyen, ağrı ve kanama gibi yakınmaların yanı sıra iş gücü kaybına da neden olan sık görülmesi nedeniyle de önemli sağlık sorunudur.

Hemoroidal hastalıkda sık görülen şikayet olan kanama kalın bağırsağın sol tarafında görülen tümöral lezyonların da ilk belirtisi olarak görülebilmektedir.

Bu tehlikeli durum nedeniyle makattan kanama yakınması olan ve bu konuda tedavi planlaması (medikal-cerrahi) yapılan tüm bireylerin, tedavi öncesinde olası bir tümöral hadisenin dışlanması amacıyla sigmoidoskopi (kısa kolonoskopi) ya da kolonoskopi ile kontrol edilmeleri gerekir.   

Ayrıca uzun süre tedavisiz bırakılan hemoroidal hastalığın ilerleyen süreçlerde tedavisin çok daha güç olacağı da aşikardır. Başlangıç dönemlerinde ofis prosedürleri ile hastaneye yatma gerektirmeden basitçe tedavi edilmeleri en doğru yaklaşımdır.

 

Hemoroid Patlaması Nasıl Anlaşılır?

Hemoroidler damarsal yapılardır. Bu damarsal yapılar genellikle sert ve şekilli bir dışkının  çizmesiyle (travmatize etmesiyle) patlar ve kanamaya başlar. Kanama burada görülen ilk belirtidir. Ayrıca mevcut tabloya akıntı da eklenebilir.

 

Makatta Dış Basur Memesi Kendiliğinden Geçer mi?

Dış basur memesi (eksternal hemoroidal pake) kendi kendine geçmez. Özellikle tuvalette aşırı ıkınma, kabızlık durumlarında ödemlenerek çok daha belirgin ve ağrılı hale gelebilir. Tuvalet sonrası yapılacak olan sıcak su uygulamaları ve istirahat ile bu memede ödem çözülür ve büzüşme görülür. Bu durum kendi kendine geçme değil sadece ödemin çözülmesi le birlikte mevcut durumun bir miktar yatışması anlamına gelmektedir.  

Uzun süre sessiz seyreden dış hemoroid pakesi cilt katlantısı şeklinde anüsün hemen dışında bulunur. Tatil gibi yer ve besin değişikliklerinin yaşandığı durumda aniden makatta şişlik ile kendini gösteren klinik durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.

 

Makatta Yanma Nasıl Geçer Evde?

Bu durum çoğunlukla yenilen gıdalarla ilişkilidir. Yemeklerde aşırı acı-baharatlı gıdaların tüketilmesi bu gibi şikayetlere neden olabilmektedir. Ayrıca anal fissür olarak ifade edilen makatta çatlağın görüldüğü durumlarda da çok ciddi yanma şikayetleri görülebilmektedir.

Burada klinik durumun oluşmasına neden olan mekanizma iç makat kasında aşırı kasılmadır (spazm). Bu spazmın çözülmesi anal bölgede gevşemeye gevşeme de yanma şikayetlerinin düzelmesine neden olacaktır. İç makat kasılmasındaki spazmın çözülmesinin en pratik yolu sıcak su uygulamalarıdır. Bu duş başlığı ile sürekli sıcak su tutarak yapılabileceği gibi içerisinde sıcak su bulunan leğenlere oturmak şeklinde de yapılabilmektedir.  

 

Şişen Basur Memesine Ne İyi Gelir?

Basur memesinin ödemlenmesi durumunda anal bölgenin dar ve hassas yapısı itibari ile çok ciddi ağrı yakınması ortaya çıkmaktadır. Burada oluşan şişme (ödem) miktarı az bile olsa klinik yansıması çok belirgin olmaktadır.

Şişmiş olan basur memesi sıcak su uygulamaları ile (duş başlığı ile ya da leğene oturarak) yumuşatılabilir. Bunun yanı sıra yapılacak muayene sonrasında medikal olarak kullanılabilecek ve ödemin hızla düzelmesini sağlayacak bir çok ilaç seçeneği de bulunmaktadır.

 

Hemoroid nasıl geçer?

Hemoroidin geçmesi için atılması gereken ilk adım, bu alanla ilgilenen (proktoloji) hekimin görüşü alındıktan sonra tuvalet ve beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesidir. Yapılacak düzenlemeler ve tedaviler neticesinde hemoroid hastalığı hızla geçer.

 

Hemoroid kremi ne işe yarar?

Sağlık bakanlığınca onaylı olan bir çok hemoroid kreminin ortak özelliği anal bölgedeki azalmış kan dolaşımının artırılmasıdır. Bunun yanı sıra içerdikleri lokal anestezikler (ağrı kesici özellikler) ile lokal rahatlama sağlamayı hedefler. Önemle vurgulanması gereken konu bu kremlerin asla uzman hekim görüşü alınmadan, hastalığın tanısı net konulmadan kullanılmaması gerektiğidir. 

 

En iyi hemoroid kremi hangisidir?

En iyi hemoroid kremi şeklinde sınıflama yapılamaz. Ancak şu şekilde ifade edilebilir ki, bu alanda uzmanlaşmış hekimin muayenesi sonrası size önereceği tedavide yer alan krem sizin için en iyi hemoroid kremi olma özelliği taşır.

 

Hemoroid ameliyatı sonrası beslenme nasıl olmalı?

Gerek hemoroid ameliyatı sonrası gerekse de hemoroid tanısı almış olan tüm bireylerin posadan zengin diyet ile beslenme gerekmektedir. Zaten hastalığın oluşmasında da lifden fakir beslenme önemli yer tutmaktadır. Bol su içmek, egzersiz yapmak da kabızlığın engellenmesine katkıda bulunacağı için dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalardır.

 

Hemoroid (Hemoroidal Hastalık) | Tıbbi Terim Sözlüğü
Anaskop Nedir?

Anal kanalın iç bölümünü izlenmesini sağlayan, ucunda ışık olan ince bir boru şeklinde muayene aracıdır.

 

Doppler Nedir?

Ultrasonik dalgalar kullanılarak damar yerinin tespit edilmesini sağlayan cihazdır. Anal bölgede özel bir prob ile hemoroid damarının tespit edilmesini ve bağlanmasını sağlayan kullanım alanı vardır.

 

Enerji Cihazı Nedir?

Anal bölge hastalıklarında yapılacak ameliyatlarının daha az travmatik olması için kullanılan bu amaçla geliştirilmiş özel cihazlardır. Daha az travma ameliyat sonrası daha az ağrı anlamına gelmektedir.

 

Hemoroid Memesi Nedir?

Sarkmış olan hemoroid pakesi, hemoroid memesi olarak ifade edilir.

 

Hemoroid Sarkması Nedir?

Herkesde normal olarak anal kanal içerisinde bulunması gereken hemoroid pakesinin anüsten dışarıya doğru yer değiştirmesi durumu hemoroid sarkması olarak isimlendirilmektedir. Hemoroidal hastalığın 2 ana belirtisinden (kanama ve sarkma) biridir.

 

Hemoroidektomi Nedir?

Hastalıklı olan hemoroid dokusunun cerrahi olarak çıkartılması işlemine denir.

 

Hemoroidopeksi Nedir?

Hastalıklı olan hemoroid pakesinin çıkartılmaksızın özel cihazlar yardımıyla anal kanal içerisinde asılması işlemine verilen isimdir.

 

İnternal Hemoroid Nedir?

Makatın iç bölümünde yer alan hemoroidler internal hemoroidler olarak isimlendirilirler.

 

Lifli Gıda Nedir?

Bağırsak sağlığı açısından son derece yararlı olan gıdalardır. Alınan gıdalardaki lif oranının artırılması hemoroidal hastalık ve diğer anal bölge şikayetlerini önemli oranda azaltmaktadır.

 

Ligasyon Nedir?

Bağlama anlamına gelmektedir. Tıpta genellikle damarların bağlanması anlamında kullanılmaktadır.

 

Makat Nedir?

Sindirim sistemimizin son bölümü olan anüsün bulunduğu alanın halk dilindeki karşılığıdır.

 

Nüks Nedir?

Tekrarlama anlamına gelmektedir. Genellikle hastalığın belirtilerinin tekrarlaması olarak kullanılır. 

 

Pake Nedir?

Hemoroid memesi olarak ifade edilen yapının tıp dilindeki karşılığıdır.

 

Peksi Nedir?

Tespit etme anlamına gelmektedir. Hemoroidal hastalıkta pakenin anüs duvarına tespit edilemesi durumu için kullanılır.

 

Stapler Cihazı Nedir?

Bağırsakta kullanılan iki iç yüzeyi birbirine birleştirmeye yarayan özel cihazdır.