Gaz ve dışkının kişinin kendi kontrolü dışında, istemsiz salınması durumuna anal (fekal) inkontinans denir. Burada kastedilen günlük hayat içerisinde doğal olarak görülebilecek bir kaçırma durumunun dışındadır.

Can sıkıcı, kişiyi sosyal hayattan izole edici bu durum toplumda hiçte azımsanmayacak oranlarda görülmektedir. Yapılan bazı araştırmalarda bu oranın yaklaşık %10’larda olduğunu gösterilmiştir. Ayrıca bu durumun yaşlı popülasyonda ve özelikle bakım evlerinde %50 gibi dramatik oranlarda da görülebilmektedir.

Anal inkontinansın (yaşlılıkta görülenler dışındaki) en sık nedeni travmadır. Bu travmaların arasında da en sık görüleni ise doğum travmalarıdır. Normal doğum sırasında makat kasları anormal bir stres altına girerler. Bu aşamada kontrolsüz bir epizyotomi (kolay doğum için vajene uygulanan kesi) kesisi yapılması sorunu çok daha zor hale getirebilir. Bir diğer travma şekli ise bölge hastalıkları için yapılan cerrahiler sonrası görülen inkontinanstır. Bu durumda cerrahinin uygulandığı alanda ciddi bir kas defekti ile birlikte şikayetler baş gösterir. Konu ile ilgili 2008 yılında yayınladığımız kendi çalışmamızda da gaz ve dışkı kaçırma nedeni olarak erkeklerde geçirilmiş anal bölge cerrahisi hikayesini, kadınlarda ise doğum travması olduğunu gördük.

Hastalar sık iç çamaşırı değiştirmekten, hatta ped kullanmaktan müzdariptirler. Çoğu hastanın bu sorunun düzelebileceğine olan inancını yitirmesi nedeniyle anti depresan kullanım hikayesi mevcuttur.

Doğru tedaviyi planlayabilmek için hastalığın teşhisi ve eğer var ise makat kaslarındaki hasarın düzeyi çok net bir şekilde ortaya konmalıdır. Bu amaçla Mr ve Endo Anal USG kullanılmaktadır. Kolay uygulanabilirliği, hastayı rahatsız etmeyen bir tetkik olması bu alanda mükemmel sonuçlar vermesi nedeniyle hastalarımı Endo Anal USG ile değerlendirmekteyim.

Hastalığın, gerek ameliyatlı gerekse ameliyatsız bir çok tedavi olanağı bulunmaktadır. Örneğin başlangıç aşamasında ılımlı şikayetleri olan hastalarda pelvik egzersizler yeterli olabilirken ileri düzey hastalarda daha komplike cerrahi tedavilerle mevcut durum düzeltilebilmektedir. Biyofeedback tedavisi, kas içi enjeksiyonlar, sakral sinir sitümülasyonu gibi tedavi yöntemleri bunlara örnektir.

Gaz ve dışkı kaçırma hastalığının tedavisi uzun süreli takip ve rehabilitasyon sürecini içerir. Gaz ve dışkı kaçırma şikayeti asla hastanın kaderi ile başbaşa bırakılacağı bir durum olmamalıdır. Hastalığın tedavisi, zor ve zahmetli takip süreci nedeniyle genel cerrahi uzmanları arasında bile ötelenmiş yeterince ilgi görmemiştir. Gerek ameliyat gerekse de rehabilitasyon süreci konuyla ilgili bir Genel Cerrahi uzmanı tarafından yürütülmelidir.