Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Belirtileri ve Tedavisi

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Belirtileri ve Tedavisi

 

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Nedir?

Halk diliyle “Kıl Dönmesi”, tıbbi adıyla “Pilonidal Sinüs” genellikle kuyruk sokumu bölgesinde ortaya çıkan, her iki cinste de görülebilen bir hastalıktır. Latince kıl anlamına gelen pilus ve yuva anlamına gelen nidus kelimelerinden meydana gelmiştir.

Cildin altında kılların toplanması ve bunların küçük bir delikten cilde açılmasıyla oluşan bir hastalıktır. Sadece kaşıntı gibi müphem yakınmaların olduğu sürece bu küçük kistin enfeksiyonu da eklenince ağrı, kanlı-irinli akıntı, apse gibi daha gürültülü şikayetler de eklenir. enfeksiyonunbirlikte enfekte olduğu bir hastalıktır.

Toplumda görülme sıklığı %0,7’olup en sık 15-25 yaş aralığında gözükmektedir. Erkeklerde, kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla görülüyor.

Hastalık çoğunlukla kuyruk sokumu ve kalça bölgesinde ortaya çıkar. Vücuttaki sırt, saç veya ense gibi bölgelerden dökülen kılların bu bölgeye gelip, gözenek ya da derinin boşluklardan içeriye gömülmesi ve burada birikerek kistik bir yapı oluşturması sonucu hastalık oluşur. Zamanla burada biriken kıllar kişiye ağrı vermeye ve bu bölgede kist benzeri bir yapı oluşturmaktadır.

Kilolu olmak, çok terlemek ve gün içerisinde fazla oturmak kıl dönmesine neden olan sebepler arasında yer almaktadır. Özellikle uzun süre otururken kıllar oluşturdukları kistik yapı içerisinde kalça kaslarının hareketleri ile daha da derine gömülmekte ve bu durum da kıl dönmesine neden olmaktadır. Kıl dönmesi sadece kalçada görülmez koltuk altı, kasık, göbek bölgeleri ve parmak aralarında da görülebilir.

Eskiden doğuştan olduğu düşünülen bu hastalığın artık sonradan olduğu anlaşılmıştır. Her hastalıkta olduğu gibi kıl dönmesinde (Pilonidal Sinüs) de erken teşhis ve tedavisi hastalığın yönetimi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Ne kadar erken teşhis edilirse tedavisi de o kadar hızlı ve başarılı sonuçlar verebilmektedir.

Kıl dönmesi hastalığı dönmesi hijyen koşullarının sağlanması, obezite ile mücadele edilmesi ve özellikle hastalığa yatkın olan alanlardaki tüy ve kılların düzenli aralıklar ile uygun şekillerde alınması ile önlenebilen bir hastalıktır. Ancak hastalık meydana geldikten sonra yapılacak tek şey hastaneye başvurarak bir genel cerrahi uzmanından destek almaktır. Çünkü bu hastalık belirli bir zaman içerisinde kendiliğinden geçebilecek bir rahatsızlık değildir. Bununla birlikte tedavide gecikilmediği müddetçe kolaylıkla da tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Gerek toplum baskısı gerek utangaçlık gibi psiko-sosyal nedenlerden dolayı hastalarımıza hastaneye başvurmayı ihmal etmekte ve ileri evrelerde bizlere gelmektedirler. Maalesef bu durum da tedaviyi zorlaştıran bir faktör olmaktadır.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Neden Olur?

Kıl dönmesinin tam olarak neden olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte çeşitli sebeplerden söz edilebilir. En kuvvetli ihtimal, vücudun çeşitli bölgelerinde dökülen kıl ve tüylerin kuyruk sokumundaki iki kaba et arasında, göbek deliği ve benzeri yerlerde (temizlenmesi güç, vücudun derin kıvrımları) dökülerek birikmesidir. Yani kıl dönmesinin temel kaynağı vücudumuzdaki tüylerdir.

Bu bölgede ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girerek boşluklar açmakta ardından bu boşluklara giren bakterilerin de katkısı ile enfeksiyon (iltihaplanma) kanlı, kötü kokulu akıntılar ve apseler oluşturmaktadır.

Dökülen kılların hangi sebeple derinin altına doğru girerek birikme yapmaya başladığı hala bir araştırma konusudur. Bazı uzmanlara göre terli bir vücut yapısına sahip olmak, hareketsiz yaşam gibi nedenler sayılmaktadır.

Birçok hastalığın temelinde hareketsiz yaşam vardır. Özellikle masa başı işlerle meşgul olan insanların maruz kaldığı sağlık sorunlarından biri de kıl dönmesidir. Araştırmalara göre dik bir şekilde oturmanın kıl dönmesi sıklığını azalttığı görülmüştür. Bu sebeple masa başı işlerde çalışırken ya da gündelik yaşamda dik bir pozisyonda oturmayı tercih etmekte yarar vardır.

Kıl dönmesini açıklayan ve daha az kabul gören diğer teori ise ilgili bölgede doğuştan var olan kök hücrelerin 20’li yaşlardan sonra hormonal etkiler ile aktifleşmesi sonucu kıl üretimine başlaması şeklindedir.

Pilonidal sinüs oluşumu için diğer risk faktörleri arasında;

  • Obezite,
  • Erkek cinsiyet,
  • Genç yaş,
  • Yetersiz kişisel hijyen,
  • Hareketsiz yaşam tarzı,
  • Aşırı Terleme,
  • Aşırı tüylü vücut,
  • Jiletle kıl temizliği,
  • Kıl kökü iltihabına yatkınlık,
  • Berberlik, köpek bakıcılığı veya koyun kırpıcıları gibi meslekler,
  • Uzun süreli oturma gerektiren meslekler,
  • Dar pantolonlar giyilmesi,
  • Sert veya kaba saçlara sahip olmak,
  • Daha önceden kıl dönmesi rahatsızlığı yaşamak.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Belirtileri Nelerdir?

Kıl dönmesi genel olarak yavaş ilerleyen ve kendini ilk aşamalarda çok belli etmeyen bir hastalıktır. Fakat, kıl ve tüylerin cilt altında birikmesi sonrasında o bölgede çeşitli olaylar meydana gelmektedir. İlk başta vücutta ciddi rahatsızlık oluşturmayan bu durumlar, zaman geçtikçe kişide dayanılması güç bir hal alabilmektedir.

Kıl dönmesi hastalığının olabilmesi için cilt altında bir kist olması ve bu kistin deri artıklarıyla dolması gerekir. Bu artıklar dışarı atılamadığı için o bölgede şişip iltihaba neden olmaktadır.  Sıklıkla iki kalça arasında meydana gelen kıl dönmesi basit bir sivilce veya lezyon gibi görülebilir.

Sinüs ağzından çıkan akıntılar mikroplar ile birleşerek kötü kokulu ve iltihaplı bir apsenin oluşmasına zemin hazırlar. Fakat bölgede çok fazla kıl birikmesi, apse ile birlikte ağrılı ve zorlu bir süreç oluşturur.

Kıl dönmesi bölgesinde meydana gelen şişliğin boyutu bölgede biriken kılların yoğunluğuna göre farklılık gösterir. Apsenin meydana gelmesi ise kişide dayanılmayacak bir ağrıya neden olabilir. (Bu durum hastanın acilen ameliyat edilme nedenidir)

Kıl dönmesinde görülen kötü kokunun sebebi de bu bölgenin iltihaplanarak apseleşmesidir. Hasta bu ağrı nedeniyle oturamaz, yürüyemez ve bir süre sonra günlük işlerini dahi yapamaz hale gelmektedir. Apse kendiliğinden boşalacak olursa boşalmanın olduğu açıklıktan kronik bir akıntı meydana ortaya çıkar.

Muayenede içi cerahatla dolu granülasyon dokusu ve kıl dolu kese, fistüller ve hadiseyi tamamen sınırlayan ve kılların daha derinlere gitmesini önemli ölçüde engelleyen kalın fibrotik kılıf görülebilir.

Kıl dönmesi belirtileri arasında;

  • Başlangıç aşamasında akıntı görülebilir, genelde hastalar bu evreden habersiz olup iç çamaşırda kendini gösterir.
  • Bu akıntı iltihaplanır ise yeşil bir renk almaya başlar.
  • Kötü koku akıntıya eşlik eder.
  • Bazen kanlı akıntı da görülebilir.
  • Ağrı.
  • Ateş.
  • Kaşıntı.
  • Deride kızarıklık.
  • Yanma hissi.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Nasıl Anlaşılır?

Hastalığın tanısı fizik muayene ile kolaylıkla konulabilmektedir. Tıraştan veya ağdadan sonra meydana gelen şişlikler, kızarıklıklar, sertlikler ve sonrasında oluşan iltihaplı durumlara da önem gösterilmeli ve muayene olunmalıdır.

Kıl dönmesi iki kalça arasında birikip o alanda kaşıntı ve şişlik gibi şikayetlerle doktora başvurulmasıyla anlaşılabilir. Deneyimli bir genel cerrah tarafından yapılan anal muayene sonrasında kıl dönmesi tanısı kesin olarak söylenilmektedir.  Kalça arasındaki hassasiyet ve kuyruk sokumunda şişlik, apse ve sinüs görünümü hastalığın teşhisi için yeterlidir.

Muayene ve tetkiklerde içi iltihabi granülasyon dokusu ve kıl dolu kese, fistüller ve olayı çepeçevre sınırlayan ve kılların daha derinlere gitmesini önemli ölçüde önleyen kalın fibrotik kılıf görülür.

Kıl dönmesi teşhisi için genellikle ultrason, röntgen ve MR gibi ileri görüntüleme tetkiklerine ihtiyaç duyulmadan iyi bir fiziki muayene ile ortaya çıkabilir. Ancak anlaşılamayan durumlar söz konusu olursa hekim tarafından bazı testler istenebilir.

Hastalık yine benzer alanda yerleşen anal apseler-fistüller ile karışabilmektedir. Özellikle atipik yerleşimli olan sinüsler için tanıdan emin olabilmek adına MR görüntüleme istenebilir.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Tedavisi

Kıl dönmesinde birçok tedavi yöntemiyle başarılı bir biçimde tedavi edilebilmektedir. Temelde yapılan her tedavi tipinin sonucu enfekte alanı temizlemek kisti ortadan kaldırmak hastanın şikayetlerinin nüks etmesini önlemek adına yapılmaktadır.

Yöntemler hastalığın cerrahi tedavisinin ilk keşfedildiği yıllarda kıl dönmesinin oluştuğu bölgedeki kistin eksizyonu cildin ağız ağıza dikilmesi dikiş hattının kaydırılması şeklinde ifade ettiğimiz (flap kaydırma) yarayı açık bırakarak kendi kendine iyileşme dönemine bırakılmasına kadar çeşitli yöntemler denenirken artık modern cerrahi yaklaşımda bu yöntemler terk edilmekle beraber günümüz yaklaşımları artık kıl dönmesi olan kistin içeriden temizlenmesi yakılması çeşitli kimyasallar ile (fenol gibi) kimyasal olarak eradike edilmesi üzerine kuruludur.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Tedavisinde Mikrosinüsektomi Yöntemi

Mikrosinüsektomi yöntemi kıl dönmesi ameliyatı yöntemlerinden cerrahi olarak hastalıklı dokunun küçük bir açıklıktan çıkartılması şeklindedir. Eski, geleneksel cerrahi flep kaydırma ya da doku çıkartılarak oluşan büyük açıklığın dikilmesi gibi geniş kesi yapılan cerrahilere göre bu yöntemde yalnızca hastalıklı sahanın çevre dokulara zarar verilmeksizin kesilmesi ve çıkartılması şeklinde yapılmaktadır.

Günümüz cerrahi literatürü ve deneyimlerimize dayanarak belirtmek gerekir ki hem hastalığın tekrarlaması hem yara iyileşmesi açısından seçili olgularda mikrosinüsektomi yöntemi ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilebilmektedir.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) İlaçla Tedavisi

Enfeksiyon yaygın şişlik akıntı olması durumunda öncelikle antibiyoterapi ile iltihabi süreci kurutmak sonraki tedavi şemasını oluşturmak anlamında başarı sağlayabildiği gibi şikayetleri önemli ölçüde geriletebilmektedir. Bunun dışında hastalığın ortadan kaldırılması adına ilaçla bir tedavisi bulunmamaktadır.

 

Pilonidal Sinüsün Kremle Tedavisi

Antibiyotikli kremler lokal saha temizliği yapılırken ve bazen ameliyat sonrası bakımda, yara temizliği pansuman yapılırken kullanılmaktadır. Tedavi edici bir krem uygulaması bulunmamakla beraber yapılan işlemi gerek cerrahi gerek başka yöntemleri desteklemesi anlamında kullanılmaktadır.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Ameliyatı

Kıl dönmesi ameliyatı temelde hastalıklı dokunun çıkartılması ilkesine dayanmasına rağmen seneler içerisinde farklı yöntemler geliştirilmiş olunup mikroinvaziv şeklinde adlandırdığımız en küçük kesiler ile yapılan ameliyat yöntemlerinin klasik ameliyat yöntemlerine kıyasla daha sağlıklı sonuçlar verdiği görülmüştür.

Ameliyathane şartlarında yüzüstü pozisyonda yatırılan hastaya eski/geleneksel cerrahi yöntemlerde bir doku çıkarılması durumu olması nedeniyle spinal (belden aşağısı hissizleşecek şekilde) anestezi altında işlemler yapılırdı. Günümüzde kullandığımızı minimal invazif (dokuya en az zarar veren) ameliyat yöntemlerinde sadece lokal (bölgesel) anestezi uygulamaları (iğne ile uyuşturularak) ile tedavi gerçekleştirilebilmektedir.

 

Pilonidal Sinüs Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Klasik cerrahi yöntem ile yapılan ameliyatlar saha temizliği antisepsiyon ve pozisyon verme ile beraber 45 dk ile 1 saat arasında değişmekteydi. Günümüzde uyguladığımız güncel yöntemler ile ameliyatlar yaklaşık 10-15 dk. arasında rahatlıkla tamamlanmakta ve hasta hastanede yatmadan taburcu edilebilmektedir.

 

Kıl Dönmesinin Ameliyatsız Çözümü Var mıdır?

Kıl dönmesi, sürekli olarak oluşturduğu akıntı ve enfeksiyonlara bağlı olarak hastanın konforunu son derece olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Hastalığın akut enfeksiyonlu hallerinde (antibiyotiklerle geçici bir iyilik hali yakalanabilse de uzun vadede kalıcı bir tedavi elde edilememektedir.

Hastalığın ameliyatsız bir çözümü bulunmamaktadır. Burada odaklanılması gereken nokta ameliyatın şeklidir. Hastaya günlük aktivitelerinden uzak kalmasını sağlayacak, uzun süre hastanede yatırılarak yapılacak olan tedavilerin uygulanılmayacağı konforlu bir ameliyat yöntemi seçilmelidir.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Ameliyatı Öncesi Bakım

Özellikle aktif enfeksiyon varlığı (yarada akıntı ve iltihap gelmesi durumu) mevcut ise antibiyoterapi ile enfeksiyon sahasının kurutulması işlemi işlemin başarısını artıran önemli bir faktördür.

Kuyruk sokumu bölgesindeki tüylerin dokuya hasar vermeyecek yöntemlerle temizlenmesi önemli olup bu işlem ile hem cerrahi işlemin konforu artırmakta hem de hastalığın uygulanan işlem sonrası nüksetme (yineleme) oranı azalmaktadır.

Son zamanlarda sıkça rastladığımız kötü bir uygulama şekli de kıl dönmesinin bulunduğu sahaya bir takım bitkisel ilaçlar ile müdahale edilem çabasıdır. Bu durum mevcut kıl dönmesini iyileştirmek bir yana dursun tabloya akut bir enfeksiyon halinin eklenmesine de neden olabilmektedir.

 

Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Ameliyatı Sonrası Bakım

Kıl dönmesi nedeniyle ameliyat olan hastaların ameliyat sonrası takibinde önemli yer edinen hastanın dikkat etmesi gereken faktörlerden biri de kalçayı gerecek orta hattı zorlayacak sporsal aktivitelerden kaçınması sayılabilir (bisiklet sürme ağırlık kaldırma yoga vb) uzun süre araba kullanılması uzun süre oturma eylemi gerektiren davranışlardan kaçınılması keza çok önemli yer edinmektedir.

Kabızlık özellikle bu hasta grubunda ameliyat sonrası istenilmeyen durumlardan biri olduğu için rahat büyük abdest yapacak ve tuvalette uzun süre kalmayacak şekilde barsak hareketlerinin sağlanması önem arz etmektedir. Operasyon alanı ile makat arası mesafenin yakınlığı nedeniyle dışkı bulaşı istenmeyen bir durum olduğu için hastanın ameliyat sonrası ishal de olmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca dışkılama sonrası temizlik konusunda da bulaş açısından hasta uyarılmalıdır.

Ameliyat sahasının ameliyat sonrası rutin temizliğinin yapılması kılların epilasyon lazer vb. yöntemlerle temizlenmesi gerektiği gibi ameliyat sahasında tekrar kıl dönmesinin meydana gelmemesi adına önemli yer teşkil etmektedir. Hastalarımızın ameliyat sonrası en sık sorduğu sorulardan biri de bu temizliğin yapılırken ideal yöntemin ne olduğudur. Cildi tahriş etmeyecek (Jiletle temizlik gibi) bir yöntemle ve uzun süreli bu alanın temizlenmesini sağlayacak lazer epilasyon yöntemleri en sık kullanılan ve en çok yüz güldüren yöntemlerdendir.

Hastaya hekimi tarafından verilecek en önemli tavsiyelerden bir diğeri de uzun süreli periyotlar halinde oturma eylemini gerçekleştirmemesi, hastanın ağrısının azalmasını sağlamada önem arz etmektedir.

 

Pilonidal Sinüs Nerede Olur?

Kıl dönmesi vücudun kıl köklerinin olduğu birçok bölgede (Saçlı deri, göbek, parmak arası gibi) olabilir. En sık görüldüğü bölge ise kuyruk sokumudur. Bu alanda ortaya çıkan kıl dönmeleri hem sinsi ilerlemek te hem de geç belirti vermektedirler ayrıca çok daha geniş bir alanda oluşmaları nedeniyle daha fazla yakınmaya neden olmaktadırlar.

 

Pilonidal Sinüs Nasıl Geçer?

Cerrahi uygulamalar dışında yapılan işlemlerde (kıl temizliği, yaranın yıkanması vs) şikayetlerde bir miktar gerileme olur ancak kalıcı bu uygulamalarda kalıcı bir etki görülmez. Hastalık ancak bu konuda yapılacak etkin bir cerrahi tedavi ile geçer. Normal cerrahi yöntemlerde bu süre daha uzayabilirken minimal invazif girişimler ile bu sürede ciddi kısalma sağlanabilmektedir.

 

Pilonidal Sinüse Hangi Bölüm Bakar?

Hastalığın gerek tanı gerekse de tedavi süreçlerinin yürütülmesi/takibi genel cerrahi tarafından sağlanmaktadır. Bu alanda daha spesifik çalışma gösteren bir proktoloji adı verilen alanda uzmanlaşmış hekimlerden daha sağlıklı tedavi planlaması elde edilebilmektedir.

 

Pilonidal Sinüs Bitkisel Tedavisi Var mıdır?

Hastalığın tedavisinde herhangi bir bitkisel tedavi edici ajan bulunmamaktadır. Ülkemiz gerçeğinde bu konuda çoğunluğu kulaktan dolma olacak şekilde birçok tedavi bilinse de maalesef bunlar mevcut tablonun daha da kötüleşmesi ve ilerlemesi dışında bir işe yaramamaktadır.

 

Kıl Dönmem Var, Tedavisi Ettirmezsem Sonucu Ne Olur?

Basit bir hastalık gibi görülse de pilonidal sinüs tedavi olmaması durumunda hayat kalitesini ciddi ölçüde etkileyebildiği gibi kuyruk sokumunda derin apselerin oluşmasına neden olarak hayatı tehdit edebilecek senaryolara ilerleyebilmektedir.

 

Pilonidal Sinüs Apsesi Nedir?

Kuyruk sokumu bölgesinde tedavi edilmeyen, kıl dönmesi süreç içerisinde apseleşebilir. Bazen bu durum hastalığın ilk görülme şekli de olabilir. Kuyruk sokumunda şiddetli ağrı, zonklama, şişkinlik ve kızarıklık şeklinde kendini gösterir. Hastada ateş ve genel bir düşkünlük durumu ortaya çıkar. Acilen cerrahi müdahale ile etkin bir drenajın yapılması gerekmektedir. Bu durumda uygun şartlar altında ve anestezi eşliğinde yapılacak bir drenaj ile hastalığın tedavisi de sağlanmış olur.

 

Pilonidal Sinüs Apse Drenajı Nasıl Yapılır?

Genellikle lokal (iğne ile uyuşturularak / bölgesel) anestezi altında pozisyon verilen hastanın hastalıklı bölgesi temizlendikten sonra bisturi (neşter) yahut kesici bir materyal vasıtasıyla deneyimli cerrahlar tarafından içeride enfekte materyal kalmayacak şekilde apse drene edilir. Apsenin daha derin yerleşimli va daha geniş bir alanı tutması durumunda ise bu işlem sedasyon dediğimiz, damardan verile hafif sersemletici ilaçlar ile birlikte kolaylıkla yapılabilir.

 

Kuyruk Sokumu Kıl Temizliği Nasıl Yapılır?

Hastalığın oluşmasında temel faktör kıl kökü ve ölü dokuların cilt altı birikmesi olduğundan gerek ameliyat öncesi gerekse de ameliyat sonrasında sahadaki deriyi tahriş etmeyecek bir yöntem ile (tüy dökücü krem uygulamaları gibi) saha düzenli olarak temiz tutulmalıdır. Bu durum ameliyat öncesinde ameliyathane ortamında kolaylıkla sağlanabilmektedir ameliyat sonrasında ise hasta ve ona yardım eden kişinin etkin iş birliğine ihtiyaç vardır.

 

Kuyruk Sokumunda Kıl Dönmesi Nasıl Geçer?

Hastalıklı kistin cerrahi kimyasal yahut lazer yöntemi ile yok edilmesi hastalıklı dokunun ortadan kaldırılması ve yerini sağlam dokuya bırakması hastanın şikayetlerinin sona ermesi ile hastalık geçmektedir.

 

Kuyruk Sokumu Kıl Dönmesi Belirtileri Nelerdir?

Hastalık genellikle kuyruk sokumunda ağrı, kaşıntı, kötü kokulu akıntı, iç çamaşırında kirlenme şikayetleri ile kendini gösterir. Eğer mevcut tabloya apse de eklenirse ağrı, ateş üşüme, titreme belirtileri de görülür. Hastalık bulunduğu lokalizasyon nedeniyle uzun süre hiç belirti vermeden de seyredebilmektedir.

 

Kasıkta Kıl Dönmesi Nedir?

Genellikle kuyruk sokumu lokalizasyonunda görülen ve kılların cilt altı bir tünel ile kist oluşturmasıyla oluşan, kronik kötü kokulu akıntı, ağrı ve kaşıntı gibi şikayetlere neden olan bir hastalıktır.

 

Kadınlarda Kıl Dönmesi Nerde Olur?

Kadınlarda da en sık olarak kuyruk sokumunda görülmektedir. Ancak bazen nadir de olsa her iki göğüs arasında da kıl dönmesi görülebilmektedir. Özellikle masa başında çalışan uzun süre oturmak zorunda kalan kadın hastalarda da kuyruk sokumu bölgesinde kıl dönmesi yaygın olarak görülmektedir.

 

Kadınlarda Kasıkta Kıl Dönmesi Belirtileri Nelerdir?

Kadınlardaki belirtilerde erkeklerdekinden daha farklı değildir. Yine kuyruk sokumunda kaşıntı ve ağrı, aynı zamanda akıntı şikayetleri görülebilmektedir. Bu şikayetler kadın hastalarda çok daha fazla huzursuzluk ve rahatsızlık yaratmakladır.

 

Önceki BlogAnal Fistül Tedavisi
Sonraki BlogHemoroid Tedavisinde Doppler Guided Lazer (HeLP) Yöntemi